5 sangres

Filmde Muhammed Ali Clay'ın Vietnam savaşı'na gitmeye ret ederken (Vicdani ret) yaptığı efsane konuşmanın maalesef sadece bir bölümü var. Hem filmi, hem 'siyah öfke''yi anlamamıza ışık tutan o konuşmanın tamamı: “Asker kaçağı değilim. Ne bayrağımızı yakıyorum ne de Kanada’ya kaçıyorum. Burada kalacağım. Beni hapse mi tıkmak istiyorsunuz? Olur, istediğinizi yapabilirsiniz. 400 yıldır zaten hapisteyim. Üç beş yıl daha yatacakmışım ne çıkar. Ama katillere(?) yardım edip fakirleri öldürmek için 15,000 km’lik bir mesafe kat etmeyeceğim. Ölmek istesem, burada ölürüm. Şimdi, sizinle kapışarak ölürüm. Benim düşmanım sizlersiniz. Çinliler, Vietkonglar veya Japonlar değil. Özgürlüğümü istediğim zaman bana karşı çıktınız. Hakkımı aradığımda bana karşı çıktınız. Eşitlik istediğimde bana karşı çıktınız. Benden bir yere gidip sizlerin uğruna savaşmamı mı istiyorsunuz? Ben haklarımı ve dini özgürlüğümü elde etmeye çalışırken sizler bana Amerika’da bile destek vermediniz. Kendi memleketimizde bile beni savunmadınız.”

KONU: Vietnam savaşına katılan 5 zenci kandaşın savaş sırasında gizledikleri yüzlerce kilo altını bulmak için yarım asır sonra (bir eksiğiyle) buluşup Vietnam’a tekrar dönüşleriyle başlayan bir macera… Tam da Siyah Öfke'nin ruhuna uygun, ırkçı ayrımcılığı sorgularken çelişkiler yumağını da gözler önüne süren iyi bir film. Vietnam savaşında zencilerin rolünü tarihsel görüntüleri de kullanarak sorgulayan bir konusu var. Mevzunun özellikle Paul’a yoğunlaşması iyi olmadı. Bazı abartılı ve gereksiz uzatılmış sahneler nedeniyle 2,5 saat süresi var. Zamanınızı ona göre ayarlayın , yoksa benim gibi uykusuz kalırsınız. 6’lık bölümler de var, 8 puanlık bölümler de.

80 lerden beri ezilen siyah halkın sesini duyuran Aktivist sinemacı Spike Lee nin bir dolu didaktik yapımı vardır ki Ustalık eseri BlacKkKlansman la birlikte sınıf atladığını düşünmüştüm. Filmimizde ise o ustalıktan eser yok. Üzerine çok düşünülmüş bir mesaj bombardımanına tutuluyorsunuz da bunları filme yedirebildiklerini söylemek mümkün değil. Film mesajların arasın da sıkışıp kalmış, zaten klişe ve yetersiz hikayesine karakter derinliği katılamaması, ikide bir kamera bakıp konuşmaları da eklenince filmden kopuyorsunuz. Kurgu acemice, süresi çok gereksiz uzun, sonu desen oldu bittiye gelmiş. 10/6