Film fena değildi aslında. Tamam yer yer sıkıcıydı ama gene de izlenebilitesi vardı. Ama konu olarak benim gibi homofobik insanlara hitap etmiyor o ayrı. Ayrıca Colin Firth gerçekten çok başarılıydı bu gözardı edilemez bir gerçek...

Kesinlikle güzel bir yapım, homofobikler izlmemeli.Erotik unsurlar barındırmayan, dram yönü ağır basan, müziklerin, sahne geçişlerinin çok iyi kullanıldığı, düşündüren, insanın içini acıtan bir yapım.10/9

Duyguları bu kadar hissedilebilir kılan filmdir.Müzikleriyle,renkleriyle ki renkler beni çok etkiledi enfes film.Kostümlerde ayrıca dikkat çekiciydi.Oyunculuk ve diyaloglarla filmi hissetmeye ne anlatmak istediğine bakarsanız çok sey öğrenebilirsiniz.Farklı bir aşk ve acının öyküsü.Arşive konulası,dota düşmana tavsiye edilesidir.

Film izlerken çok sıkıldım...Biraz ağır geldi bana ve ben pek sevemedim...

bir colin firth aşığı olarak, görmeyi umut ettiğim bir film.bence onu görmek için izlemeye değer.

imdb de filmin gösterileceği ülkeler arasında türkiye yok !!!! :(

Ön yargılı başlamama rağmen beğendim, sevdiği insanı kaybeden birinin yaşadığı sesiz kayboluş güzel ele alınmış. Görsel olarak çok düzenli bir film. Göze batacak, çirkin gelecek hiçbir şey yok. Filmin oyuncu kadrosu genelde erkek ve hepsi yakışıklı mesela Carlos aşmış bir tip. Geriye kalan rollerde yer alan birkaç kadın da güzel kadınlar...

Filmi 29.Uluslararası İstanbul Film Festivali\'nde izledim.Tom Ford gerçekten profesyonal yönetmenlere taş çıkartmış.Filmin kurgusu bir harika.Colin Firth\'ün performansıda müthişti.Hayran olmamak elde değil.Bu rolüyle Oscar\'a aday olmuştu,keşke alabilseymiş.Julianne Moore zaten her zaman ki gibi müthiş.Ufak bir rolü olmasına rağmen filme çok şey katmış.Kısacası görülmesi gereken bir film.Festivalde kaçıranlar üzülmesin yakında vizyona girecek.

aşkın sadece bir bayan ve bir erkek arasında yaşamadığını bize yansıtan, profesor george falconer\'in büyük aşkının beklenmedik kaybından sonra kişisel arayışını bulamama ve hayata tekrar başlama zorluğunu bize yansıtan bir dram..  colin firth ün oyunculuğuna diyecek kelime bulamıyorum inanılmaz başarılı, hikaye de dram işlendiginden dolayı ağır gelebilir fakat bana bir anda geçiverdi. dram severlere kesinlikle tavsiye ettiğim bir film eğer tabu yapmadan nesnel bir gözle bakabiliyorsanız iyi seyirler..

Bir filmden daha ne beklenir bilemiyorum. Bir modacının elinden çıkmış harika mekan tasarımları, kostümler ve harika soundtrack albüm. Bunun yanında harika oyuncu performansları. Her ne kadar The King's Speech ile Oscar'a uzansada, ben bu filmdeki performansı ile Firth'ün bu ödülü alacağını düşünüyordum. Filmde dikkatimi çeken noktalardan biri, ekrana yansıyan her erkeğin yakışıklı olması. Belki de nedeni eşcinselliğin ön planda olmasıdır. Benim uzun zamandır izlediğim en güzel filmlerden biriydi, umarım siz de seversiniz.

az önce izledim bu filmi. filmi beğennlere saygı duyarım ben beğenmedim. 4/10

Birlikte olduğu insan bir araba kazasında öldükten sonra hayata karşı hiçbir beklentisi kalmayan Profesör George (Colin Firth) 'ın hayata bakışını ve sonrasında neler oldugunu anlatan 2009 yapım film . ben beğendim, çokta uzun değil zaten film..

52 yaşlarında aslen İngiltere doğumlu ve İngiliz edebiyatı profesörü olan George Falconer, uzun süre hayatını birlikte sürdürmüş olduğu Jim’i yitirmiştir. Onun ölümü kendisini çok yıpratmış ve artık hayatın ona bir anlam ifade etmediğini hissettirmeye başlamıştır. Artık George geçmişiyle yaşıyordur fakat ona bu zamanda yardımcı olacak kişi güzel Charleydir aslında ikisininde benzer problemleri vardır. Hayatı sorgulayan George gününü etrafındaki olayları incelemek yeni kişilerle tanışmak günün sonunda ise anı yaşamak üzerine kurgulamaya başlayacaktır.

Sadece film müziği ve sinematografi bile bir filmi birinci sınıf br film yapar mı? İnanmıyorsanız deneyin kendiniz görün. Oyunculara en ufak bi eleştirim yok. Hepsi adeta uçmuş. Mükemmel bi film. Helal olsun Tom Ford'a. ani bu kadar bir malzemeyle ancak bu kadar şaha kalkabilrdi.

aşkı , ayrılık acısını çok iyi anlatıyor...keşke diyorsun bizim bildiğimz bir ilişki olaydı da yıllarca konuşulaydı.. filmin alt metininn zengin olduğunu düşünüyorum..gay\'lik te annenin rolü  enteresan..eşcinsel ilişkinin kadın erkek ilişkisinin kopyası olduğuna hem fikirimm.. ve en son olarak da filmin müzikleri çok hüzünlü ,çok iyi..

Nisanda sinemada izlemeyi o kadar isterdim ki! Bu kadar gec kaldıgım icin kızıyorum kendime.. A SINGLE MAN .. Bir kaybı boylesine iyi anlattıgı icin sevdim filmi belki de. Dongulere oldukca sıradan yaklasıldıgı icin.. Aslında sıradanlıkların en ince ayrıntı oldugunu bir kez daha farketmek guzeldi. Nereye kadar kaybın verdigi bıkkınlık, kacıp gitme istegi? Ya en sonunda beliren hissizlik.. Anlamsız anlamlar.. Konusulan konunun alakasızlıgıyla anlatmak istenen gercek.. Ne garip duygular belirdi bende filmin ardından, sasırmadım degil. Sessizlik ses cıkarmadıgında*(repliklerdeki cumlelerden birinde geciyordu ve cok hosuma gitti) daha cok baglanıyorum sanırım yapımlara.. - Lee Pace\'i birkac saniyeligine gormek bile harikaydı. Puanım 8.0/10.. Iyi seyirler..

Bu film için konuşulabilecek tek şey Colin Firth ün oyunculuğudur.Bize yabancı olan bir karakteri öylesine iyi canlandırmış ki adeta bu insanın aslında bir yerlerde gizli kalmış olduğunu ama böyle yaşayaninsanların var olduğunu göstermiş. Filmin süresi kısa ki bence normal çünkü pek bir olay anlattığı yok, daha çok bir insanın kendini ve hayatı sorgulaması ile geçiyor.Yine de sıkıcı bir film değil.Bir şekilde bakıyorsunuz ki film bitmiş. Tavsiyem ise 18+ kişilerin izlemesi yönünde.Çünkü filmdeki olayları daha iyi yorumlamak için böyle olması daha iyi.Filmde cinsellik öğeleri mevcut ki bunlar ga* içerikli sahneler ama yine de bu sahneler filmden soğumanıza neden olmaz. PUANIM 7.9/10

Bi filminde orijinal adında çevirisini göremiycez heralde bunun türkçesi bekar bir adam değil mi tek başına bir adam ne kadar alakasız bir isimdir çok sinir oluyorum şu çevirilere illa kendimizden bişey katıcaz ya

`` Gidenin Ardından Sağır Bir Feryat Kalır ´´ Yıl 1962...Küba Füze Krizi\'nin zirveye hızla yaklaştığı bir döneminde,16 yıl birlikte olduğu eşcinsel sevgilisinin ani ölümü ile dünya başına yıkılmıştır.Onsuzluğa alışmanın zor olduğu bu zaman aralığında ise yaşamı sorgulamaya başlamıştır.Bu dönemdeki en büyük destekçisi ise bir zamanlar ilişki yaşadığı,kendisi gibi sorunları olan bayan arkadaşıdır. Moda tasarımcısı Tom Ford\'un,ilk yönetmenlik & senaristlik deneyimi beklenenin çok üstünde bir yapım.1964 basımı kitaptan uyarlanan film,görselliğiyle büyülüyor.Senaryodan çok,görüntülerin konuştuğu yapım olarak daha bir ön plana çıkan film,İspanyol görüntü yönetmeninin,zaman zaman kısa klip havasında ki,fotoğraf gibi yavaş çekimleri olağanüstüydü.Sahne geçişlerinin birbirlerine zıt ya da uyumlu anları güzeldi.Ve bu sahnelerin altına döşenen harika müzikler.Cello sanatçısı Polonyalı müzisyenin filmin başarısındaki katkısı gözardı edilemez. Stillness Of The Mind,Going Somewhere,George\'s Waltz parçalarının yanında,Booker & The MG\'nin Green Onions şarkısı seçimi çok güzeldi.Filmin bir diğer başarısı ise saç / makyaj & kostüm. Colın Fırth\'in eşsiz performansının yanında,Moore\'un yardımcı rolde olmasına rağmen,deneyimi ile Fırth ile paslaştığı sahnelerde çok iyiydi. + olarak Brezilyalı model Alıne Weber\'ın,sınıf sahnelerinde Brıgıtte Bardot\'un gençliğine aşırı benzediğini belirtmek isterim. Herkesin karşı çıkmasına rağmen öyle ya da böyle sevdiğiydi.Ve artık yok.O olmadan geçirilecek ilk günün sancısı,kederi sevgisini ezip geçiyor.Elem bırakmıyor ki,gözünün önüne hayalini getirsin.Gözyaşı her daim akacaktır.Derdini anlatacağı çok kimse de yok.Aykırı bir aşkın acısını kime söylesin.Yüreğe kilit vurulmuştur vurulmasına ama asıl hayat ile derdini nasıl çözecektir ?.. Venedik\'te büyük ödül için yarışan,Fırth\'e Venedik & BAFTA\'DA ödül getiren,Oscar & Altın Küre\'den adaylıkla dönen bol ödüllü,anlatımıyla basite kaçmayan,konusu ile her izleyiciye hitap etmeyen,peşin hüküm vermeden izleyebilirseniz eğer bu yapımı mutlaka izlemenizi isterim.Filmden birkaç replik... * Son 8 aydır uyanmak gerçekten acıtıyor.* Hayatımda ilk kez geleceğimi göremiyorum.* Duygulara yer olamyan bir dünya olacaksa,bu dünyanın içinde yaşamak istemiyorum.* Azınlık,ancak çoğunluk için tehdit oluşturduğunda akla gelir.* Bazen korkunç şeylerin bile kendilerine has bir güzelliği vardır.* Seni öldürmem hoşuna gider miydi ?.. / Bilmiyorum. / Böyle devam edersen yakında öğrenirsin.* Bütün herşeye değidiği hissettiğim anlar,başka bir insana tamamen bağlanmayı istediğim anlardı. Teşekkürler vaktinizi ayırıp okuduğunuz için.

dram sevmiyorum ama inatla izliyorum! oyuncu kadrosunu görünce izlemeyi tercih ettim açıkçası durağan ve genelde bayık bulduğum dram filmlerine oranla, hem de türü sadece ve sadece \"dram\" olmasına rağmen oldukça iyi bir film olduğunu söyleyebilirim elbette bir komedi filmi kadar eğneceli değil, aksiyon filmi kadar da akıcı değil ama dram izliyoruz değilmi, evet yorum yaparken bunu unutmamalıyım dram severlere tavsiye ederim, psikolojik bir film olmuş biraz da.. filmin özeti gayet iyi anlatıyor filmi, \"varlık problemleri\" kelimesi filmdeki dramı ve psikolojiyi yansıtıyor bir de konusunu \"not: seni seviyorum\" filmine benzettim ben biraz.. türleri değişik tabi, filmler de değişik ama konu andırıyor... 7/10 diyorum ben oyuncular iyiydi, konu da çok özgün değil bence ama dram türüne göre iyi işlenmişti...  

geçmişte yaşayan ve kaybetmek birini....sürekli onun gölgesinde yaşamak...yalnız yaşamak,melankolik bir adamdır george ve unutmaz eski günleri,geçmişi geleceğini reddeder.evet biraz ağır ilerliyor.mutlu bir film değil belki ama insanın küçük anlardan da mutlu olabileceğini gösteriyor.

farklı bir filme benziyo izlemeyi düşünüyorum

bazı sahneleri ilginç, bazı sahneleri uç, bazı sahneleri melankolik, bazı sahneleri zorlama, genel olarak ağır ve herkesin beğenmeyeceği bir tarzda ama en azından bakış açısı edinmek için, başkalarını anlamak için izlenebilir, daha iyi olabilirdi, bir de adama hemen aşık oluyorlar ya-artık parası için mi neden bilemedim- komik geldi orası biraz adama bakan aşık oluyor yani 

Ağır ve dokunaklı bi filmdi yer yer de insanı empatiye zorlayan...açıkçası ben rahat rahat beğendiğimi söyleyebilrim. Ancak Tom Ford asıl mesleği olan modacılığın da hakkını vermek istemiş olacak filmdeki bütün karakterler karikatürize denilebilecek kadar şık ve tabiri caiz ise iki dirhem bir çekirdek vaziyette idier. Bu filmde de oynadıkları her rolde soğuk mu soğuk bulduğum Colin Firth ve Julianne Moore ikilisi soğuk çizgilerinden bu filmde de şaşmamışlar bu yüzden filmi hiç bişey hissetmeden sadece izlemekle yetindim. misal nerede Kate Winslet\'ın o oynadığı rolü aynı zamanda yaşaması ve yaşatması nerede bu soğuk izleyiciye doğru dürüst bi duygu geçiremeyen oyunculuk... Üniversiteli genç rolündeki Nicholas Hoult\'un performansı son derece başarılı adeta gözleriyle oynamış arkadaş yahu bu çocuk kimin nesiymiş diye bakınırken Hugh Grant\'in ABOUT A BOY filmindeki bilmiş yapışkan uyuz çocuk rolündeki ufaklık olduğunu görüp küçük çaplı bi şaşkınlık yaşadım buarada. Son olarak eve taptım resmen hayallerimdeki evdi o ya. NOT: Filmin orjinal izminden çevirisi tamamen doğrudur arkadaşlar \'\'single\'\' kelimesinin birinci anlamı yalnız,tek başınadır dolayısıyla A Single Man ( tek başına bir adam ) tamamen doru bir çeviridir \'\'bekar bir adam\'\' olması gerektiğini düşünenler tamamen komiklik yapmışlar.

estetiğin divası bir film.Tom Ford eşcinsel bakış açısını sonuna kadar kullanmış.filmin her karesinden kalite fışkırıyor

film çok ağır ilerliyor hatta yer yer sıkıldığınızı hissediyorsunuz ama mesajları,mekanlar,dönemin havasını iyi yansıtması, ve etkili finaliyle beğeninizi kazanabilir..

Filmden sonraki hayatımda yaşlandıkça hiçbir zaman unutamıyacağım güzel bir an olarak kalcak bende.. Bu film sinemayı sanat yapan nadide filmlerde biriyidi ve filmin içindeki renkler, diyaloglar, müzikler öylesine güzel arz edilmiş ki bir modacı gözünden yapıldığını belli ediyor.. Şüphesiz izlediğim en iyi filmlerdendi..

Zenne rezaletinden sonra kendimi bir kez daha riske atarak tekrar bu filmi izledim.:) Arandım aslında, ama birkaç kez strese girdiysem de, neyse ki yönetmen anlatacağını bayağılığa kaçmadan anlatmayı bilmiş. Sanat, görüntü vs. bilimum yönetmenler, çok başarılı bir iş çıkartmış. Anlatım üslubu keyifli, müzik harika Oyunculuk zaten tescilli.Her yönüyle kalite bir yapım. Tavsiyemdir.

İzlediğim en iyi filmlerden birisiydi. Hatta beni en çok etkileyen film bile diyebilirim. Çekim açıları, müzikleri ve her şeyiyle.. Özellikle müziklerine diyecek bir şey bulamıyorum. Filmi izledikten sonra ilk işim soundtrack albümünü indirmek oldu. Oyunculuğa zaten lafım yok. Bu filmle Colin Firth' e tapmaya başladım diyebilirim. Tom Ford' a da ayrıca saygı duydum. "Bir modacının çektiği film ne kadar güzel olabilir ki?" diyen varsa bu film onlara bir tokat gibi gelecektir. Filmin içeriği hakkında da bir şeyler söylemek isterdim ama ne söylesem az gelecek diye düşünüyorum. En iyisi izlemek ve hissetmek.

film i izlemek için saat ayarladım kendımı ayarladım yarabbim dakikalar gecmedi film de bir gelişme olmadı!o kadar vaktime yazık oldu.romantizm,aşk sadece kendini anlattı nasıl bir senaryodur bence 10/2,5 yazık giden dakıkalarıma:)

Eşcinsel bir profesörün dramatik bir şekilde başına gelenler. İçinde insanın duygularının olduğu çok farklı bir film.Profesörün ders verirken aslında hayata dair söylediği “insanlar yaşlanmaktan ve yalnız kalmaktan, değersiz hissedilmekten korkar” cümlesinde herkese dair bir şeyler var. Ana temanın içinde her yardımcı öğe filmin kurgusuna oturmuş. Konusunu okumadan,bilmeden başladığım önce burun kıvırdığım,sıkılır gibi olduğum ama sonuna kadar seyrettiren,başarılı bir dram oldu benim için. Filmin içinde de denildiği gibi bir replik da aklımda; Bazen kötü şeylerin de güzel bir yanı olabiliyor.

Colin firt in son sahnedeki ölüm anını canlandırdığı sahnede oyunculuğuna hayran kaldığımı söyleyebilirim ki takip ettiğim aktörlerdendir.

Çok güzel ve basarılı bir film.Colin muhtesemdi.Oscar alamamıs bu performansı ile fakat bafta almıs ki bence cok daha önemli bu ödül.Kimilerine sıkıcı geliyor ama hiç de sıkıcı değil bence.Sadece anlamak biraz zor kanımca anlatmak,vermek istediklerini.

Görüntü ve konuya uyumlu güzel müzikler bizi filme çekiyor. Eşcinselliğe farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Eşcinsel aşkın görünmeyen yüzünü bu filmde görebiliriz. Birçoğumuza ters ve sıkıcı gelebilir.İyi seyirler.

Arkadaşlar Yapımcı - Yönetmen - Senaryo Tom Ford Bilmiyorum ne kadar biliyorsunuz ama Aslında Ford Oyuncu ya da yönetmen değil bir tasarımcı ve hernekadar ağırda ilerse film bence güzel ve inanıyorum ki  Ford kendi hayatından kesitleri aktarmıştır filme .Tavsiye ederim izleyin PS: Tom Ford eşcinsel !

Bir insana duyulan özlemi çok güzel anlatmış. Colin Firth mükemmel oynamış bence. Adamın içindeki huzursuzluğu hissettim adeta.

Modacı kimliğiyle bilinen Tom Ford\'un ilk filmi açıkçası şaşırtıcı derecede başarılı. Romandan uyarlama olan filmi, kitaptaki satırları yakabilmek adına gözlerdeki derinliği ve hüznü çok iyi yakalamış. Mekan, renk, kıyafet ve makyajlarda mesleğindeki kusursuzluğu taşımış. Colin Firth, karakterinin tüm karmaşasını yavaş yavaş verebilmiş. Muhtemelen bu sessiz haykırışları ve eşcinsel kimliğinin duygu yoğunluğu bizim sinema seyircimize hitap etmeyecek ve sıkıcı gelecektir. Önyargısız olarak yalnız kalan adam acısı olarak izlemeyi deneyin. O zaman Tom Ford ve Colin Firth\'in başarısını ayakta alkışlarsınız. İyi seyirler.

baştan aşağıya fotografik karelerden oluşan film tüm görüntüleriyle kesinlikle insanın hafızasına kazınan bir nitelikte. film içindeki sessizlik ve yavaşlığıyla bile tüm görselliği,konusu,oyuncuları ve tom ford un anlatış şekli ile kısacık bir süre içinde içinden çıkmak istemediğiniz bir hal alıyor. eşcinselliği bukadar olağan şekilde anlatmak böylesine  güzel olamazmış heralde. herşeyin insanları rahatlıkla etkileyebilecek bir tatda olması büyük bir yetenek ister ve filmde bunun tadını fazlasıyla alıyorsunuz. filmin sizi içine soktuğu durgunluksa...

Colin Firth\'ün gözlüklerinin aynısına sahip olmanın mutluluğunu yaşıyorum ama sadece 1 saniye sürüyor. Çünkü büyük umutlarla gittiğim film ufak bir hayal kırıklığı yarattı bende. Öncelikle anlamadığım daha doğrusu topluca anlayamadığımız bazı hususlar var. İlk olarak mavi elbiseli küçük kıza takılmış durumdayım. O kız neden bizim yakışıklı sinekkaydımız ve takım elbisesi üstadımız George\'a bilmiş bilmiş sanki büyümüşte küçülmüş olarak bakıyordu. İkinci olarakta dişi köpek olayına takıldım kaldım. Biraz filmden öğeler içerecek bu yazdıklarım ama sormak istiyorum sinema takipçileri dişi köpek neden sadece George tarafından biliniyor. Şaka bir yana arkadaşlar Dram filmine biraz komik yorum katayım dedim affınıza sığınarak ama gerçekten bu soruların cevaplarını ben bulamadım. Onun haricinde oyunculuklar,kıyafetler,mekanlar herşey mükemmeldi. Hele bizim öğretmenin evi bi hayli bi hayli güzeldi vuruldum adeta. Bir arkadaşta Colin Firth ve Julianne Moore\'un soğuk olmasından yakınmış okuduğum kadarıyla ona kesinlikle katılıyorum. Ama sadece birşey dışında,oda zaten o karakterlerin isteyerek öyle olması hususunda. Yalnız insanlar e birazda bırakalım soğuk olsunlar. A Single Man benden bi 8/10 aldı. Herkese iyi seyirler..

Bu kadar geç izlediğim için pişmanım. Hep listemde duruyordu ama unutuyordum. Olmaz ki bu kadar ya... Müzikler ve Colin Firth performansı beni resmen uçurumlara sürükledi.. Bayıldııımm 10/9

Her bünyeye uygun bir film değil. Eşcinsel aşkları konu alan bir filmi her bünyenin severek izleyeceğini sanmıyorum. Gerçi bu durum çok açık bir şekilde yansıtılmamış, yine de Colin Firth ve kusursuz oyunculuğu için izlemek isteyenler de olacaktır. Dram filmlerinin ağırlığını da filmde hissediyorsunuz, biraz yavaş akıyor ama toplamda 90 küsur dakika sürdüğü için çok da zorlamayacaktır sizi.

Lütfen filmler hakkında gerçekleri yazalım. yoksa yalan yanlış filmlere insanları yönlendirirsiniz. önemli olan sinemaya ayırdığımız zamanın bize geri dönüşümün ve katkısnın olmasıdır. her film ile ilgili gelişi güzel yorumlar izleyici olarak beni etkilediği gibi diğer kişileri de etkilediğinizi düşünüyorum lütfen bunlara dikkat edelim arkadaşlar lütfen.

Eş cinsel bir adamın çok uzun zaman birlikte olduğu sevgilisini kaybetmesiyle parçalanan hayatının anlatıldığı yapım bana olduğu gibi çoğu kişiye de rahatsız edici gelebilir.Ancak filmin bana rahatsız edici gelmesi kesinlikle kötü olduğu anlamına gelmiyor.Colin Firth'in oyunculuğu ve duyguların renklenmesiyle renklenen ışıklar oldukça etkileyici.

Filmi yeni bitirdim.İzlerken hiç sıkılmadığımı belirtmeliyim;her karede ana tema olarak geçmişte kalmış bir adamı görürken arka planda güzel şeyler yansıtmayı başarmış tom ford.Colin Firth ün oyunculuğu gerçekten çok iyiydi;zamanın havasını yansıtmayıda başarmış bir film.Gerek diyaloglarıyla gerek sonuyla güzel bir dram filmiydi.Tavsiye ederim 8/10.

pek izlenmemiş bir film sanırım.konusu gereği olsa.oysa güzel,akıcı,başarılı bir film.7/10

8 ay önce sevdiği adamı trafik kazasında kaybeden George o zamandan beri her sabah kendisini güne hazırlamak için biraz daha zorlanmaktadır. Ancak sabah hazırlıkları tamamlandığı zaman düzgün kıyafetleri, klas duruşuyla adeta yüzüne bir maske takmakta ve güne devam etmektedir.George’un tek yakın arkadaşı bir zamanlar bir ilişki de yaşadığı Charlotte’dır. Charlotte kocasından boşanmış, alkole biraz düşkün ve yıllar önce George ile yaşadığı ilişkiyi unutamamış bir kadındır. George hayatını değiştirecek bir güne kendisini hazırlarken Charlotte da tekrar George ile birlikte olabileceğini düşünmektedir.

Sakin ama sıkıcı olmayan bi filmdi. Tom Ford\'un ilk yönetmenlik denemesi için oldukça iyiydi. Hikayenin anlatımı güzeldi. Duygular iyi anlatılmıştı. tüm erkekler yakışıklı tüm kadınlarda güzeldi. Tom Ford Modacı olduğundan özellikle tüm erkekleri çok güzel giydirmiş mübarek hepsi jilet gibiydi. Ben Jon Kortajarena yı görmek için gitmiştim o da Carlos rolünde ilk oyunculuk denemesi olarak iyiydi. Film gay bi adamı anlattığından erkekler daha yoğunlukta ve tüm erkeklerde oldukça yakışıklı özellikle Carlos u oynayan model reddedilemeyecek , reddedildiğinde yuh dedirticek kadar yakışıklıydı.

kalp krizi gibi bir film. iyi anlamda.

olumsuz yorum yapanlara..bu filmi izlemek için aslında farklı olmak gerekmez eşcinsel temalı bir filim diye beyenilmiyor ama gerceklerden kacıyosunuz en azından bilmediginiz ve anlamadıgız konular hakkında yorum yapmayın kırıcı olabiliyorsunuz..malasef hayatta hetorolar yok sadece:( filim gayet güzldi kı filmin sonu dahada etkileyıcı..bana bıraktıgı izlenim hayatta ne olursa olsun ne yaşarsan ve ne cekersende güclü olup yaşamak...asla ölüm mevkigine getirmemek ve illakı hayatta gülünecek şeyler vardır. izlemenizi tavsıye ederim ama gözlükleriniz cıkartın!  

Hiç beklemediğim bir performansla karşılaştım.Zaman zaman sıkıcı hisssi verdi.Sanki bazı yerleri öylesine dakika geçirmek için yapılmış resmen.

oyunculuk cok basarılı,film biraz yavas ilerliyo ama ben begendim 7,2

bence gayet sıkıcı ve gereksiz bir filmdi.belkide ben filmden anlamıyorumdur ama sabırla sonuna kadar izlemiş olmama rağmen beğenecek pek bir şeyini bulamadım.notum 5/10.

Filmi izledim ama biraz zorlandım zira ritmi çok düşük. Yönetmeni yakaladığı kareler bakımından tebrik ediyorum, adamın gaylikten ziyade güzele ve estetiğe bir zaafı var sanırım onu anlatmaya çalışıyor çünkü kız çocuğunu da okuldaki sekretirini de ispanyol jigoloyu da hep aynı şekilde inceliyor. colin firth\'ün oyunculuğu son derece başarılı julienne moore keza standardın üstünde. Genç çocuk da bence rolünü güzel oynamış. filmin genelinde steril bir şıkık söz konusu dönem filmi olması sebebiyle kostümleri de başarılı buldum.Senaryo sıradanken bazı dialoglar fazla felsefi ve gerçek üstüydü sanki orada biraz bocalamışlar dolayısıyla 6.5 veriyorum. İzlediğime pişman değilim.

Aslında film varoluşçuluk felsefesini temel alan bir örgü içinde süren,anı yaşamanın ne kadar değerli olduğunu savunan,plansız yaşa ve hayatınn her saniyesinin keyfini çıkar,çünkü hiç uzun değil mesajı veren,oyunculuklarıyla,sanat yönetimiyle ve replikleriyle ön plana çıkan ve film ilerledikçe colin firth ve jullianne moore\'un ne kadar olağanüstü oyuncular olduğunu anladığınız,dikkate alınması gereken bir yapım.Eğer bu film,homoseksüel bir ilişki yerine heteroseksüel bir ilişki üzerine oturtulsaydı,eminim ki geçen yılın en büyük klasiklerinden biri olarak değerlendirilirdi.   Gerçekçi olmak gerekirse,yönetmeninide tebrik etmek gerek.Bütün bir gün boyunca,karakterimizin,her geri dönüşünde veya yaşama dair her parıltı yakalayışında,renksiz hayatının renklenmesi üzerine yaptığı orijinal renk değişimi,filme çok farklı bir hava katıyor.Bence,Colin firth\'ün bu performansı,King\'s speechteki performansından çok daha iyiydi.Bu filmi,yaşamı,aşkı,mutluluğu ve anı yaşamanın sırrını anlamak için seyredin.Filmdeki eşcinsel ilişki,işin sadece vitrin boyutu.Filmin derinliği çok farklı noktalara değiniyor.Bence seyredilmesi gereken,çok kaliteli bir film.Film notu=8/10

Aşkın sadece farklı cinsler üzerinden yaşanmayacağına dair içindeki sadelikle birlikte derin mevzulara, derin düşüncelere sevk eden mükemmel bir film...Colin Firth'ün performansı mükemmel...

tom ford'un muhteşem dizaynlarının sinemaya ne kadar yakıştığını gösteren kısacık, küçücük bir film. ışık kullanımları, renklendirmeler, dekorlar, müthiş müzik ve de iyi oyuncular sinema yapmaya yeter mi sorusu daha çetrefilli artık. biraz kopuk, savruk bir anlatısı var filmin ama açıkçası "resim" olarak o kadar dolu ki "sinema"yı hatırlatıyor yeniden. ya da sanki hatırlatıyor. collin firth'ün eşsiz performansını izlemek gibi, kısacık filmdeki kısacık rolünde julianne moore'u parıldarken görmek için bile izlenebilir film. ya da hiç olmadı cinsellik, şefkat, sevgi her hissedildiğinde soğuk ışıktan sıcak ışığa, soğuk renklerden parlak renklere (mesela okul sekreteryasındaki sarışın kadının gülümseme anı) geçildiği her an için bile izlenebilir film. estetik bu filmin içinde, dışında. filmde hiç konuşmayan ama çok seksi bir şekilde sigara içen bir kız da var; brigitte bardot'a çok benzeyen...

ben filmi anlatımıyla görüntüleriyle çok başarılı buldum. önyargılarınızı yıkıp izleyin derim.

film çok etkileyicydi. yalnızlığı kaybetmişliği unutmamayı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. çok büyük bir aşkı işlemişler filmde, cidden çok güzeldi.

Tom Ford,moda tasarımcılığından sinemaya uzanıyor.Ve bu ilk filmiyle kesinlikle tam not alıyor.Ford'un modadaki hünerleri herkesin malumu da,sinemaya yeteneği olduğunu da görmek güzel.Buna şapka çıkartılır sanırım.Filmin bazı sahneleri eleştirmenlerin de sık vurguladığı üzere gerçekten de moda çekimlerini andırmakta.Ki bu kesinlikle olumlu.Özellikle başarılı görüntü yönetmenliği,karakterimizin ruhsal devinimlerine,gel-gitlerine göre genellikle soluk;ama zaman zaman canlılık kazanan renkler.Sadece başarılı bir renk kullanımı yok filmde,mekan kullanımı ve 50'lerin ruhunu yansıtan başarılı kostümleri ve usta-işi sanat yönetmenliğiyle de övgüyü hakediyor A Single Man.Eşcinsel temalı filmlerin en iyi örneklerinden birini vermiş Tom Ford,yazar Christopher Isherwood'un duygu yüklü romanından sinemaya uyarladığı bu filmle.Yeni izleme fırsatı bulduğum için kendime kızıyorum.Başrolde izlediğimiz Colin Firth,güçlü ve inanılmaz oyunculuğuyla kendine hayran bıraktırıyor.(O oscar heykelciliğini benim abartılı bulduğum Zoraki Kral ile değil;bu filmle alması gerekirdi diye düşünüyorum.)Film de Colin Firth'e eşlik eden genç aktör Nicholas Hoult,Matthew Goode ve Julianne Moore'da bir o kadar başarılar bu arada.Tek Başına Bir Adam,aşkın cinsiyetsizliğine dair hüzünlü ve güçlü bir dram.Profesör George'un sınıfta,öğrencilerine yaptığı konuşmada azınlıklar ve korku üzerine söyledikleri de bir kenera not edilecek cinsten.Filmin çıtasını daha da yükselten Abel Korzeniowski imzalı etkileyici müzikleri ise izleyiciyi yakalıyor,tabir-i caizse tam on ikiden vuruyor.Umarım Tom Ford,fazla bekletmez de sinemaya devam kararı alır.

Colin Firth'ün performansı mükemmel...

adamın gözlükler şahane. sadece onlarla bile eski zaman havası katılırdı. bir de şu arabası. ha asıl olay zerrre kadar cinsellik yoktu, homofobiklerin ayıptır günahtır zırvalıkları yüzünden koyulmuştur o artı 15.

çok sıkıcı bir film ağır ilerliyor bunaldım

bence 6.1 puanı doğru bir puan olmuş bu filme..festivale gidecek kadar ya da 7.9 puan alacak kadar iyi bir film değil..ancak yeni bir yönetmenin ilk uzun metrajlı film denemesi olarak düşündüğümüzde filmi izleme merakı sarıyor önce..ama izledikten sonra pek de ilgi çekici olmadığını düşünüyorsunuz.

Duygu ağırlıklı bir eşcinsel/aşk filmi. Profesör Floner, 16 yıl birlikte aşk yaşadığı sevgilis Jim\'i bir trafik akzasında kaybeder ve bunun acısını içinden atamaz.  İntihara karar verir ancak bunu da gerçekleştiremez. En sonunda hayatı sürdürmeye karar verir. Colin Firth gene muhteşem ve kusursuz bir oyunculuk sergilemiş. Gerçek hayatta eşcinsel olduğundan şüphe duymaya başladım hatta ve araştırdım. Bir de filmin müzikleri de harikaydı artı film nostaljik formatta çekilmiş ve gçrüntüler muhteşemdi. Unutmadan, Firth\'in Kings Speech teki halini bilmesek filmi bir an 70\'lerde çekildi sanabilirsiniz. Filmde eşcinsellerde olan şaşırtıcı güzellikte bir estetik var gerçekten. Firth, bu başarılı rolüyle 2009\'da OScar\'ı kılpayı kaçırmış. 7,5/10

Ağır ilerlemesine rağmen sıkılmadım. Colin ve Julianne Moore sevdiğim oyuncular ondandır belki.

insan derinlemesine çok karmaşık bir varlıktır.hayatına tesir eden binlerce etkiye maruz kalmaktadır.onun ruh dünyası o denli karmaşalar içerisinde kalır.çocukluğunda yaşadıkları ,etrafındaki kişilerin tutumları ,başından geçen olaylar hayalkırıklıkları,hüzünleri,sevinçleri,olmamışlıkları,deneyimleri ve hatta hastalıkları bile bu gelişimde onu etkileyen bazı unsurlardır.ama kolay olan insanı yaftalamaktır.insan hiç bir zaman siyah ve beyaz gibi değildir.net ayrımları yoktur.her an herşeye kayabilecek bir zeminde bulur varlığını.o nedenle aşk,sevgi ve tutku kavramlarında öyle beylik laflar etmek havada kalmaktadır.ve de bu tür sözler söylenmemlidir de.çünkü tutku ve sevgi arasında çok ince bir çizgi vardır.bir insan evli olduğunda başkasını sevemeyeceği veya başkasına bir an meyil edemeyeceği anlamına gelmez.aynı şekilde bir an kendini hemcinsine kaptırmayacağı manasına da gelmez.ama eşcinsellik çok tartışmalı ve epey derin bir konudur.bir kişinin birisine anlık bir tutku duyması farklı bir konudur,aşık olması bambaşka bir konudur.eşcinsellik bu bakımdan üzerine durulması gereken bir konumdadır.zira çoğuları vardır ki anlık tutkuyu bir tercih gibi yorumlamaktadır.oysa insanlar bir an cansız bir nesneye dahi tutku duyabiliyorlar.bu onların tercihlerinin bu olduğunu göstermez.bir kişinin bir anlık hayvansal bir tutkuyla cansız bir balonu fantezi nesnesi olarak kullanması o kişinin cinsel yöenlimin balonculuk olmadığı anlamına gelmesi gibi yıllardır heteroseksüel bir ilişki yaşamış bir mahkumun hapishane koşullarında bir an hemcinsine yönelmesi de o kişinin eşcinsel olacağı manasına gelmez.bence bu dünyanın manası zıtlıklar üzerindedir.herşeyin özünde zıtlıklar belirleycidir.misal bir fikir oluşur ve karşıtında farklı fikir ortaya çıkar ve ikisinin çarpışması sonucu yeni bir fikir oluşur.yani yaratıcılık zıtlıkların birleşiminden meydana gelir.o nedenle bayan ve erkek iki farklı yapıya sahip varlıklarken bence bu iki zıtlığın birleşmesindedir esas güzellik.fakat dediğim üzere ben kimseyi yargılayamam,o insanların içsel dünyalarını ve fiziksel özelliklerini bilemem.fakat benzer yapılara sahip iki insanın bir ömür birbirlerine bağlı kalması bana pek mantıklı gelmiyor.açıkçası ben bu tür yönelimleri hayat koşullarının kişiler üzerindeki farklı etkilerinin bir tesiri olarak görüyorum.bence tutkularla,içsel o gerçek aşk kavramı karıştırılıyor.her güzelde bir zevk bulabilirsin ama her güzelde bir aşk keşfedemezsin.

değişik ve güzel bir filmdi.izlememden günler sonra aklımda kalan intahara teşebbüs sahneler.dramın işlendiği etkili bir filmdi.anlatılmak istenen gayet net ortaya konmuştu.

Sizce aşk nedir ? Sevgi nedir ? İnsan sadece karşı cinsi nimi sevip aşık olur ? Sevginin bin bir türlüsü var arkadaşlar. Bir çiçeği, bir böceği, kısaca her şeyi sevebilirsiniz ve kalbinizden geçenleri kimden saklarsanız saklayın kendinizden saklayamazsınız... Colin Firth'ün muhteşem oyunculuğu ve Tom Ford'un inanılmaz güzel sanatsal yaklaşımıyla kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Özellikle göz temaslarıyla ve bakışlarla bile çok şey ifade edilmiş. Filmin sanatsal, duygusal ve dramatik bir teması var. Birde onca salak saçma aktör oscar ödülü alırken bu kusursuz oyunculuğuyla Colin Firth'e bu ödülü nasıl layık görmezler anlamış değilim doğrusu. Filmi önyargısız izleyin, inanın insan doğasını daha iyi tanıyacaksınız. İyi seyirler... Puanım: 8/10

filmi güzel ve anlamlı bulamakla birlikte filmin türünde neden erotik yazdığını da anlamadım..

Film çok iyiydi , o müzikler neydi öyle ya , gerçekten çok iyi. Ee mükemmel bir modacıdan da böyle güzel bir film çıkar. Bence insanlar bu filme önyargılı bakmamalı, özellikle erkekler, bu filmden çıkarılabilecek en güzel şeylerden biri aşkın ne kadar büyük bir şey olduğu.

Fena değil beni pek sıkmadı izlenebilir 10/6.2

en çok izlemek isteyip izleyemediğim film..

Filme başlarken en başta çekinden başladım eşcinsel bir adam konu nasıl ilerleyecek falan ama konu öle bir ilerliyorki sizi filmden uzaklaştıracak bi unsur bulamıyorsunuz oyunculuklar gerçekten çok iyiydi ve gerçektende şanlı bir sonla biten bir film izlemenizi tavsiye ederim ...

Film bir eşcinsel filmi ama bir film bu kadar mı güzel bu kadar mı şık olur be kardeşim... Film ağır giden bir drama ama bir film bu kadar mı güzel izlettirir kendini... Tebrik ediyorum...

Julianne Moore artık büyüdü. O artık aksiyon filmlerinin dişli FBI ajanı olarak bize izleten filmlerden alnının akıyla sıyrılıp büyük oyunlar oynayabilir hale geldi… Hikayenin en kritik yerinde durarak bize bir adamın büyük yalnızlığını, bir kadının büyük yalnızlığını oynayarak gösteriyor… Kimse Tom Ford’ dan böyle bir ilk film beklemiyordu… Modanın duayeni bir büyük stilist; yeteneğini sinemada deniyor… A single man… Bazen Aşk Zamanı filmine yaklaşan mizansenler, yine Aşk Zamanı filminin müziklerine teğet geçen ezgilerine rağmen; tamamen özgün ve bir büyük stilistin elinden çıkma, dokunaklı bir hikaye.. Renk seçimi, kostümler, mekan seçimleri hepsi  alabildiğine yalnızlık hissi veren, yalnızlık üzerine  bir film… Son İstanbul Film Festivalinde elimden kaçırdığım bir moda adamının sinema adamına dönüşümünün cesur bir ilk filmi… Yer yer moda kökenli olması filmin  görsel yapısınada bulaşmış tabi ki… Kostümler bir modacının elinden geçmiş,  bu belli zaten. Başarılı makyaj – özellikle Julianne Moore ‘ a dikkat-  bir modacıya yakışır düzeyde, ama başarılı dekor, oyuncu yönetimi ve yarattığı yalnızlık hissi ile filmin görsel yapısı deneyimli bir yönetmenin elinden çıkmış gibi… Çok kabul gören bir durum olmasa da; bir modacıdan da bir sinemacı çıkabilirmiş dedirten bir film “A Single Man”… Bir erkeğin bir erkeğe duyduğu büyük aşkı, böylesine diken üstünde bir senaryoda dengeyi koruyarak ve izleterek anlatabilen başarılı bir film… İyi seyirler…

Filme denk gelince izlediğimi hatirladim.Film bütünüyle biraz yavaş ve yer yer slksada Colin Firth aşk acisi yasayan adami çok iyi oynamis.Hemcinsine hissedilen duyguya filmde saygi duyuyorsunuz çünkü o hissi izleyene aktarabiliyor.Boşuna ocsarlik oyuncu olunmuyor.

tom fordun ilk yönetmenlik deneyimi.film fazlasıyla durağan.ve sıkıcı ilerliyor.fakat filmin bana göre fotoğraf tadındaki bazı sahneleri teknik açıdan başarılı.görsel olarak ta keyif verici tabiiki tom fordun gözünden kaynaklı..genel anlamda bu filmi çok beklemiştim fakat hayalkırıklıı yaşadım

Cesaretli ve güzel bir film.Geçmişe dönüşler filmi biraz ağırlaştırmış olsa da sıkılmıyorsunuz.Colin Flirt\'i bugüne kadarki rol çizgisinin dışında görmek güzeldi.Julian Moore\'un olduğu sahneler çok hoştu.Konu seçimi,oyuncu kadrosu,konunun işleniş tarzı başarılı.Görüntüler özellikli.Beni asıl vuran nokta,filmin müzikleri oldu.O kadar harika ki,sizi filmin içinde yüzdürüyor adeta.Bunların dışında,farkındalık felsefesinin bu derece sade ama etkileyici ifade edilişi, filmi özellikli kılıyor.\'\'Her şey olması gerektiği gibi oluyor\'\'..İşte filmin ana fikri...İzlenmeye değer..

dram türünde iyi bir örnek...filmi gayet başarılı oyunculuk,görsellik ve müzikler gayet uyumlu... tutkulu bir aşk hikayesi...  

Bazen anılara tutunmaya ve yaşamaya çalışırsın ama her şey gibi zamanla onlar da yok olur. Duygu denizinde hissedeceğiniz güzel bir sevgi hikayesi. Tavsiye ederim.

Görüntüler fotoğraf karesi gibi, george  karakterindeki colin firth iyiydi....bunun yanısıra film çok ağır ilerliyor....hem de çok...sabretmeye çalışsam da sonunu getiremedim ....

Wouw bu film izlenir be;güzel bir kadrosu var.Colin i de julianne ide çok severm;lee yi pushing de tnımıştım.Ayrıca 8.0 imdb puanı olduğunuda söyleyeyim.

Son derece hüzünlü bir hikaye. İzlerken kesinlikle sıkılmadım. Sevdiği ,hayatındaki en önemli varlıklardan insanı kaybeden birinin yaşadığı yalnızlığı işleyen başarılı bir yapım olmuş. İnsanların gerçek duygularını, hislerini ifade edebilmelerinin ne kadar zor olduğunuda açıkça gözler önüne sermiş. Filmdeki kurgu olsun, makyajlar, ve insanların ruh hellerini ve kişiliklerini yansıtmada kullanılan teknikler çok iyiydi. filmin yönetmeni ve senaristini ayrıca kutluyorum. Colin Firth bu tarz rollerin üstesinden ustaca gelen başarılı oyunucunun performansı harikaydı.

Filme başladığımda ilk düşüncem sevdiğim bütün erkek oyuncuların en az 1 filmde eşcinsel bir karakteri oynadığı oldu. Mesela Heath Ledger mesela Colin Firth. Ama bu bence bir erkek için oldukça zor bir karar ve buna rağmen hakkıyla rolün altından kalkabilmekse büyük başarı. O yüzden iki oyuncu da sevgimin yanında takdirimi de kazanmıştır. İkinci düşüncem ise filmin farklı perspektiflere sahip olduğu ve muhtemelen George karakterinin yalnızca bir gününü anlatacağıydı. Nitekim haklı da çıktım. Filmin sonlarında yönetmen bize olta atıyor ve biz oltaya geldiğimiz anda onu geri çekiyor ve muhteşem final gerçekleşiyor. Son olarak eklemek isterim ki eşcinsel olmak bence bir tercihtir, onları anlayabildiğimi söyleyemem ama haklı bulabileceğimi de sanmıyorum. Yine de kendi tercihleridir, hayatları oldukça zor bir de toplumun zorlaştırmasına ihtiyaçları yok sanırım. Neyse iyi seyirler..

sıkıldım film ağır işliyordu zaman zaman ilerletmek zorunda kaldım. Julian Moore gayet başarılıydı. filmin eski zamanda çekilmiş olması farklı bir nottu.

Golden Globe\'da ilgimi çeken bi film daha. Bu film izlenmez mi, Lee Pace bile varken! 5 Mart, bekliyoruz.

Filmi dun yurtdisinda izledim. Bence orta derecede bir yapim. Cok beklentiye girilmemesini tavsiye ederim zira yapilan tanitimlar ve BAFTA\'daki basarisi filme olan beklentileri bir hayli arttirdi. Colin Firth\'in oyunculugu cok basarili ve soylenecek pek bir sey yok. Sanirim filmdeki tek olumlu unsur da kendisi. Filmdeki kostumler ve sahneler oldukca titizlikle hazirlanmis ve pek bir basarili olmus. Tom Ford\'un bir modaci olmasi bunda en onemli etken olsa gerek. Turkiye\'de bildigim kadariyla Bruno gosterilmedi. Her konuda cok fazla on yarginin oldugu, son yillarda hosgorunun oldukca dusuk bir seviyede oldugu ulkemizde bu filmi nasil gosterecekler merak ediyorum. Oldukca fazla sansure ugrayacagi kanisindayim. Izleyecek arkadaslara iyi seyirler dilerim.

film fena değildi ancak herkesin izleyeceği tarzda bir film değil durağan ilerlediği için filmdeki klasik müzikler şahaneydi

Bu filmden öğrendiğim şu ki; anı yaşamak hayat için bir mucize...

Hayatımda ilk defa eşcinsel konulu bir film izledim.. Film ağır ilerliyor, oyuncular gayet başarılı ama ben biraz sıkıldım.. Değişik bir filmdi, izlenilebilir.

  Film bir Tom Ford filmi olunca göz zevkinize hitap eden bir film olmuş. Bu kadar şık giyinen insanlarla dolu başka film hatırlamıyorum. Colin Firth rolünü inanılmaz oynamış, müzikler harika. Film biraz ağır ilerliyor ama sorun değil. Eşcinsel aşkı çok estetik bir şekilde anlatılmış. İzlemenizi tavsiye ederim.

Filme başladığınız da sıkıldıgınızı hissedebilirsiniz...Hatta yarıda bile bırakabilirsiniz ama arkadaslar sunu söleyebilirim...Sıkılmadan sonuna kadargeldiğinizde bosuna izlemedignizi anlıyorsunuz...Etik ve ahlaki degerlerimize ne kadar zıt dusse de izlenmesi gereken bir film diye düsünüyoruM...

İlk olarak filmin adı dikkatimi çekmişti bide baktım yönetmen Tom Ford ve bunun akabinde görsel şölen geliyor tabi..bu filmi izledikten sonra içimde bi burukluk hissettim hele o müzikler yok mu insanı bambaşka biyere götürüyor..Colin Firth mükemmeldi hatta dahada ötesindeydi yani acılı insan modu tam bu adama göre ne hissediyorsa izleyiciyede hissettiriyor ki bu aştığının göstergesi..ayrıca filmin genel atmosferi bambaşka Tom Ford çok iyi bi iş çıkarmış..renkler uyum özellikle mavi elbiseli küçük kız ve biçok şey göz alıcıydı..ben çok etkilendim tavsiye ederim..

Filmde çok fazla duygu ve derinlik yok. Sıradan bir film.

Aman tanrım! Nasıl ben bu filme yorum yapmam. Dalgınlığıma gelmiş. Kesinlikle mükemmel! Colin Firth\'ü bu filmle tanıdım. Ve aşık oldum. AHHH AHHH şimdi yanımda olacaktı ona ne kötülükler yapardım :). Neyse konumuz bu deil benim fantezilerimi duymak kimse istemez heralde :) Benim fantezilerim dışında film çok iyi. Tasarımcı bir yönetmenden böle bir film beklenmeyebilir ama film çok kaliteli olmuş. Filmde Colin\'in çektiği acılar o kadar gerçekciydi ki sanki sevgilisini kaybeden depresyonda olan bendim. Genç çocukda fena değildi yani! :) Colin\'de her zaman ki gibi müthişti ne zaman izlesem başımı döndürüyor. İzleyin derim filmi. Colin aşığım ona ya! :) :) :)

Bende hayatımda ilk kez eşcinsel konulu film izledim izlemesem iyi olurdu ama neyse filmin geneli için sıkıcı bir film diyemeyiz ama bazı yerler varki acayip sıkıcı ve insan izlemek istemez mesela bakıştıklerı sahne çocukla hiç ilgi çekici değil benim adıma hiçbir zaman anlamayacağım eşcinselleri vede desteklemekte yok çünkü çok saçma geliyor bana oyunculuklar içinse julianne moore çok iyi oynamış ama az görünmüş neden oynamış böyle filmde anlamadım colin firth karakteri mükemmel canlandırmış oscar\\\'da kazanmış sanırım ama film kime çekici geldiyse ona hitaben daha fazla yazacak bişey yok IMDB\\\'den 7,7 almış olduğu için konusunu okumadan izlediğim film beni hayal kırıklığına uğrattı tavsiye etmiyorum sitedeki şu an olan puanı yeterli ama beğenelere saygım sonsuz Puanım 10/6.3

Colin Firth'in oyunculuğuna, çekim tekniklerine ve özellikle müziklerine hayran kaldığım muhteşem bir film... Her ne kadar film yavaş ilerlese de hiç sıkmadan kendini izlettiriyor... 7.5 / 10

müziğiyle o yılların atmosferiyle ve tabi colin firthin oyunculuğla seyirlik sakin bir film..film bittiğinde akan yazılari bile izledim o muhteşem müzik eşliğinde...

Colin Firth'in performansıyla ve sanat yönetimiyle öne çıkan, yavaş ve kasvetli bir karakter draması.

son derece ağır seyretse de; içindeki gelgitlerle ve herkese karşı duyduğu sevgiyle erkeklere karşı duyduğu aşk hissi arasında bocalayan, sevdiği erkeğini kazada kaybedip yaşamdan elini ayağını çekmek isteyen bir eşcinsel profesörün hikayesi. colin firth.in ödül almaya gerçekten layık olduğu bir performans sergilediği çok ağır olsa da gerçek bir dram filmi.

Filmi begendigimi soylerek baslamak istiyorum. Ilk defa escinsel konulu bir film izledim. Oscara aday olmasaydi izlermiydim bilmiyorum ama iyi ki aday olmus iyi ki de izlemisim. Baslarda cekinsemde skilicagimi dusunsemde,ne kadar yavas ve agir bir sekilde ilerlesede ben hic skilmadim. Filmi ileri sarmak gibi bir niyetim olmadi. Ask sadece kiz ile erkegin arasinda olmagini onemli olan sevgi saygi deger oldugunu anladim. Julianne More un filmde \'benim erkekle olan askim bitsede sizinki hic bitmedi daha da artti\' demesi de dusuncemi kanitlar cinstendi. Film agir ilerledigi yerlerde guzel muziklerini dinlemek bana ayri bir zevk verdi. Bunun disinda cekim yontemi ilgi cekiciydi. Ornegin Prof. karsi bahceyi izlerken onun gozunden oyle bir cekim yapmislar ki acaba suan hayal mi goruor yoksa gercekten oluyor mu anlamiyorsunuz. hayalle gercegin karisitigi bir cok sahne vardi. Ayrica geriye donerek eskileri hatirlamasi Jim ile nasil tanisdiklarina donmesi beni daha cok meraklandirdi. Onlarin yanindaymisim gibi hissettim Oyunculuklara gelince denicek fazla birsey yok galiba. Colin Firth her zaman ki gibi iyiydi. Kendine yakisir bir oyunculuk sergilemis. genellikle romantik komedi de izledigim Firh bambaska bir karakterle karsima cikti ve bununda ustesinden gelmis bence. Matthew Goode izledigim 3. film. Hayranligim giderek artiyor. 3 filmde de cook begendim. Amerikan aksani da cok yakismis. Ama onu o yapan galiba kendi oz Ingiliz aksani. Ama ses tonu oynayisi gercekten guzeldi. Herseyi ile izlenmeye deger bir film oldugunu dusunuyorum. Benim gibi escinsel konulu filmleri izlemeyi sevmeyen ama hayatinda degisiklik yapmak isteyen bir insansaniz bu film isizn icin iyi bir baslangic olucaktir. Ayni zamanda yavas ilerledigine bakmayin yavaz ilerledigi yerlerde muzigi dinlemek bile size huzur vericektir. kacirmamaniz dilegi ile... :)