Bir hemşire, bir sağlık görevlisi, bir jimnastikçi ve onun koçu, ücretli bir hizmet geliştirmiştir. Randevu sistemiyle, ölen kişilerin yerine geçip ölenin akraba, dost veya iş arkadaşlarına hizmet vermektedirler. Şirketin adı Alpler’dir. Alpler’in üyeleri gizlilik, duygusal ilişki kısıtlaması, üyelikleri için ölmeye veya öldürmeye hazır olmak gibi sıkı kurallarla çalışmaktadır. Fakat hemşire bu kurallara uymaz...

Lanthimos, 2011'de Dogtooth' filmie tanımıştım. Dogtooth'un verdiği hazzı, 2011'de hiçbir film verememişti bana. Kısacası, Dogtooth, 2011 Yılın En İyi Filmi idi, bana göre. Bitiş düdüğü ile kafama balyoz yemişim gibi hissetmiştim. Sanırım o balyozun vurulduğu yer hala yara. Alpeis ise, diğer filmine çok yüzeysel kalmış, yandan fareler tırtıklamış, kesintili planlar yüzünden, izlemediğiniz bir filmin yarısından sonrasını izliyormuşsunuz duygu uyandırıyor. Fikir harika, uygulama da sorun var. Alpler, uğraşılmış, az pişmiş, çok mükemmel görünen, lakin görüldüğünün hakkını vermeyen bir yemek tadında!

Dogtooth filmini izledikten sonra takibe aldığım Giorgos Lanthimos'un Alpeis filmini geçenlerde izledim.Dogtooth filmiyle kalbimi feth eden Giorgos Lanthimos'un Alpeis filmi bir Dogtooth kadar olmasada yine de alt metniyle etkilemeyi başarıyor.Film baştan sona depresif ve ağır bir tempoda ilerliyor yani bağımsız film sevmeyenler bu filmden uzak dursun zaten ben de izlerken zaman zaman sıkıldım ve bir daha gece yarısı bağımsız film izlememeye karar verdim hem filme odaklanılmıyor hem de filmden pek bir şey anlayamıyorsun.Filmi bitirdikten sonra Alpeis resmen gözümde vasat bir film olarak belirdi hem gece yarısı izlememinde etkisiyle pek bir şey anlamayışım hem de filmin oldukça ağır işlemesi gibi faktörlerden dolayı ama filmi izledikten sonraki gün ekşi sözlükten filmin alt metinlerine dair bir inceleme okuyunca Alpeis filminin hiçte vasat bir film olmadığını anladım kısacası Giorgos Lanthimos yine yapmış yapacağını.Film,dediğim gibi çok ağır ve depresif bir havada geçiyor ve bir Dogtooth kadar başarılı bir film değil bence ama farklı ve bağımsız dram severlerin izlemesi gereken alt metinleriyle bireysel sıkıntıları güzel işleyen bir film Alpeis,eğer Dogtooth filmini beğendiyseniz Alpeis filmini tavsiye ederim. 6.5/10

Yönetmen Giorgos Lanthimos'un, bir önceki filmi "Doogtooth"'un başarı rüzgarından faydalanmak amacıyla "bu saatten sonra ne yapsam tutar" kafasıyla vizyona soktuğu; saçma-sapan konulu sıkan, anlamsız filmi. 10/1

Köpek dişi ile sert bir tokat atan Yorgo yine ilginç bir hikayeyle karşımızda yine anlatım ve oyuncu performansları çok soğuk. Geçen sefer sert ve etkileyici sahneler vardı ama bu film de bunları göremedik. Replikler de genel olarak çok tuhaftı, olayların altını doldurmadığı için esere girmekte çok zor.

Alt metinleri kavrayıp çözülmesi zor bir bulmacayı çözmüş olmanın verdiği erinçle kendini farklı ve üstün görerek ego tatmininin sağlandığı bu tür filmler için söylenebilecek en önemli şey kimsenin boyunun uzamasına yardımcı olmadığının bilinmesi... Film kendi mantığı içinde gerçekten başarılı. Hemşiremizin oyunu üst düzey falan filan. Lakin kime ne yararı var? Yanıtı yukarıda...

Malesef hayal kırıklığı oldu. Genelde psikolojik, festivalimsi yunan filmlerini beğensemde bu filmi beğenemedim. Şekillenemeyen dengesiz kurgu, anlam zorluğu, tıkanmış bi film olmuş bence. Daha iyi bi kurgu işleyişte başarılı olabilirdi. Şirketin amacı ve kuralları saçma mı saçma. Anlatılmak istenende aslında özenilen hayat, hayal, kendine bi yer edinme...

Filmde ekiplerine "alpler" ismini veren üyelerin kendi benlikleri olmadığı için ölen insanların yerine geçmeleri gösteriliyor. "Amerikan Rüyası" izleyiciye çoğu yerde karakterlerin(!) istediği hayat olarak çarptırılıyor fakat hikayedeki asıl kinaye de bu zaten.

Bu film ne anlatmak istedi bize şimdi. Kahkaha atıyorum resmen ya!.. Bu neydi böyle. Yine de emek verilmiş, ilginç bir konusu var. Keyifli seyirler...

Yine değişik tarzda bir film izlenir