Andrey Rublyov

Andrey Rublyov (1966) Yönetmenliğini Andrey Tarkovskiy üstlenirken oyuncu kadrosunda Anatoliy Solonitsyn, Ivan Lapikov, Nikolay Grinko, Nikolai Sergeyev ve Irma Raush gibi isimleri izleyeceksiniz.. Film Biyografi-Dram-Savaş-Tarih türlerini barındırıyor.. Konusuna gelecek, olursak, Ünlü Rus ressam Andrey Rublyov hayatından kesitlerin sunulduğu film sizlerle.. Favori yönetmenlerimin arasına dahil olmayı başaran usta yönetmen Andrei Tarkovsky, Stalker, İvan’ın Çocukluğu, Kurban ve Ayna filminden sonra izlediğim beşinci filmi Andrey Rublyov.. Açıkcası diğer filmleri kadar bu filmi beğendiğim söylenemez.. Zaten yönetmenin filmleri senaryo bakımından derin ve ağır işler ama bu filmini aşırı ağır buldum ve sonucunda da sıkıldım.. Süresi yaklaşık dört saat bence gereksiz yere uzatılmış bu yüzden de filmin içinde kendime bir yer bulamadım.. Ama filmde dikkatimi çeken en önemli nokta yaratılan atmosfer siyah beyaz çekimleri ile 15. Yüzyıl dönemine beni götürmeyi başardı ve finali hakkını yememek lazım çok yerinde olmuş ve dikkat çekici.. Filmde merhamet ve bir çok kavramı ele alan yönetmen yine anlaşılır-direk olmayan bir dille seyirciye aktarmış.. Tarkovskiy filmleri defalarca izlenilse anca verdiği mesaj size ulaşır.. Yönetmenin hiçbir filmini izlememiş henüz onunla tanışmamış tarzını bilmeyen seyirciler bu filminden başlamasın yoksa sonucu hüsran olabilir.. Yönetmenden soğumamanız açısından filmlerine başlamak isteyenler ilk filmi olan İvan’ın Çocukluğu başlayabilirler.. Yönetmenin izlemediğim iki filmi kaldı Nostalji ve Solaris bu iki filminden sonra Andrey Tarkovskiy kuşağımı bitirmiş olucam Şimdiye kadar izlediklerimden bence en iyisi kariyerindeki son filmi olan Kurban.. Andrey Rublyov karakterini canlandıran oyuncu Anatoliy Solonitsyn yönetmenin Ayna, Stalker ve Solaris gibi bir çok filminde de başrolde oynamıştır.. Andrey Tarkovskiy vazgeçemediği oyuncularından bir tanesi diyebiliriz.. Oyuncunun bu filmindeki performansını değerlendirmek gerekirse pek bu filme dahil olamadığım için beni etkilemeyi açıkçası başaramadı.. Oyuncunun en sevdiğim performansı ise Stalker filminde izlemiştim ama henüz sadece Solaris filmini izlemiş değilim.. Filmin İmdb puanı:8.2 olduğunu söylemekte fayda var yönetmenin çoğu filminin puanı zaten yüksek olup ve kesinlikle hak ediyor.. Andrey Tarkovskiy bir sinema adamı olarak gerçekten hayran olunası ama bu filmi ile beni tam olarak yakalayamasa da her şeye rağmen derin felsefe barındıran bu filmini de hayranlarına tavsiye ederim sinemayı eğlence aracı görmeyenlere filmlerini izlemelerini tavsiye ederim.. 8.0

Film hakkında Dücane Cündioğlu Yazısı: Andrei Rublev (1966), tartışmasız Tarkovsky’nin opus magnumudur. Bir şah-eser. Sanata dair bir şaheser. Sanatın gereksindiği özgürlüğe dair.Yasaklanır bu yüzden.Henüz ikinci filmidir.Ne Stalker, ne Solaris, ne Nostalgia, ne Zerkalo, ne Offret…Bütün eserlerinin zirvesinde Andrei Rublev yer alır. Tarkovsky’nin ufku her yeni adımında yukarılara yükselmez sanıldığı gibi, bilâkis adım adım aşağıya iner. Genişler. Ovaya yayılır. Tohumun ağaca dönüşmesi gibi büyür içgörüleri. Ağaç tohumda saklıdır. - “İnsanlara insan olduklarını daha çok hatırlatmalıyız” der Tarkovsky. Sanat iş bu duyarlılığın bir gerecidir. Filmleri de insana insan olduğunu daha çok hatırlatmanın bir aracı Filmin en önemli karakterlerinden biri de İvan Lapikov’un canlandırdığı Kirill. Gerçekte Judas’ın ta kendisi. Yahuda’nın.Hasedin yiyip bitirdiği adam.Miloş Forman’ın ünlü yapıtı Amadeus’un (1984) baş karakteri Antonio Salieri’nin selefi.Aradaki fark, Kirill bir Rus gibi pişman olur. İtirafı da Rusçadır. Salieri gibi istidad yoksunluğuna dayanamaz bir türlü. İstidadı, kabiliyeti olmadığı için sonunda bir hiç olacağına inanır. Tanrı’yla başı belâya girer. Adaletinden kuşkuya düşer çünkü.İstidada sahip olmak için önce inanması gerektiğini bilemez. Kime? Neye? Kendi dışında bir noktaya sadece. Dışında ve üstünde… Andrei Rublev gibi. O önce derviştir. Sanatın ilk koşulunun sanatçının özgürlüğü olduğuna inanır Özgür ruhların işidir sanat. Tıpkı dervişlik gibi.Masumdur. Bir bebek kadar.Bu yüzden kirlendiğini hisseder her defasında..

Övgüyü, saygı duyulmayı unut. Bugün saygı duyulan yarın suçlanandır. Hem her şey unutulur ,iyilikler ,kötülükler … En kötüler bile çoktan unutulmuşken insanlık aptallığa ve alçaklığa teslimdir… Ve herşey başladığı yere geri döner,tekrar eder,gider döner , gider döner… HER ŞEY KİBİR VE KÜLDEN İBARET filmde geçen bir diyalogtur bu (ufak bir değişiklik yaptım ama) Ağır bir filmdir diğer Tarkovsky filmleri gibi. genel kitleden ziyade sanatsal felsefi filmleri seven izleyiciler için ...