Ararat

ARARAT yani AĞRI DAĞI...BU filme  sinemanın güzelliği açısından bakarsak oyuncuları olsun,senaryosu olsun ÇOK uyduruktu.Resmen MÜnazara gibiydi...çok yapmacıklardı..Çok zorlama yapılmıştı..ERMENİ soykırımı iddialarını,Ermeni cephesinden **acındıra acındıra,AY biz ne acılar çektik siz bilmiyorsunuz* diye diye bizi birbirimize düşman etmeye devam ettiklerinin BU film en İYİ kanıtı,Filmde Türkleri acımasız,Katil,canı yanmaz iğrenç insanlar gibi göstermişler.Sanki o dönem Türklerin hiç canı yanmadı,hiç can kaybetmedi.Bi de üstüne KAN DAVası meselesi haline getirilmeli Ermeni Soykırımı iddiaları gibi düşünüyorlar.Yani siz yaptınız sıra bizde..BİTmez bu mesele.. Film,20 Mayıs 2002 tarihinde ilk kez Fransa\'da 55. Cannes Film Festivali \'nde yarışma dışı kategoride gösterildi.[4] Gazetecilere gösterimi sırasında ise yönetmen Atom Egoyan bir soruya "doğası itibarıyla karşılaşacağı baskılardan etkilenmemesi için, filmin Cannes Festivali’nde yarışmasını istemediğinden " kategori dışı gösterime sokulduğunu söyledi.[4] Türkiye için yayın hakları Belge Film tarafından alınmasına rağmen[5] Ermeni Soykırımı tartışmaları ve baskılar nedeni ile Türkiye\'de sinema gösterimine giremeyen film[6] , 13 Nisan 2006 tarihinde KanalTürk adlı televizyon kanalında yayınlandı.[7] Kanal, filmi yayına sokmadan önce izleyicilerine "Ararat filmi yayınlansın mı?" diye bir anket sundu.[1] Ankete 21 bin kişi katıldı, 18 bin kişi evet, 3 bin kişi ise hayır diye yanıt verdi. [6] Bunun üzerine filmi yayınlayan kanal, filmin yayınlanmasından sonra "Gerçekler Özel" adlı bir programda Ermeni Soykırımı konusunu tartışmaya açtı.[5] İstanbul\'da yayınlanan Agos gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapan ve bir suikast sonucu öldürülen Hrant Dink , 2002\'de Cannes\'ta gösterimi görmesinden sonra " Türk-Ermeni ilişkilerine katkıda bulunacak bir film olmadığını ve şiddet içeren bazı sahnelerin gereksiz olduğunu " belirtti.[8]

Bu 2 saate yakın süren film beklenildiği üzere Türk düşmanlığını yayma amaçlı ve objektiflikten uzak bir çalışma bunu filmin sonundaki  - Türk devleti soykırımı hala kabul etmiyor - mesajı !!! ile açıkça belirtmişler . . . Zaten film içinde film olan bu yapımda insanların dikkatini günümüz dünyasında çekilen sahneleri değil 1915 \'de geçen ve aslında filmde daha az bir yüzdelik dilime sahip sahneler çekecektir . .  Filmi izleyenlerin akıllarında  Türk askerinin kadın ve çocukları kurşuna dizmesi tecavüz etmesi ve benzeri şeyler kalacak ve zaten Türklerden nefret etmeye meyilli ve buna istekli insanları daha da azdıracaktır . . .Gösterildiği yerlerde sinemadan çıkanların daha da bir Türk düşmanı olacakları kesindir bu filmle . . . . Filmde 1915\'de Türk topraklarında görev yapan misyoner amerikalı bir doktorun ermenilere kol-kanat gerdiğinin ve Türklerden koruduğunun gösterilmeye çalışılması da çok tilkice düşünülmüş böylelikle amerikalılara da - Bakın siz 1915\'de  bizim abimizdiniz-canımızdınız-ciğerimizdiniz  şimdi de Olun ermeni tasarısını meclisden geçirin ! -- mesajı bir güzel gönderilmiş . . . Sonuç olarak berbat bir propaganda flmi.

öyle boş bir film. tamamen ısmarlama yapılmış.sinema açısından ise çok basit ve gerçekçilikten tamamen uzak. Türk olduğum için söylemiyorum,tamamen tek taraflı bir bakış açısı,senaryo son derece basit ve öylesine,oyunculuklar yerlerde sürünüyor. aşağıdaki arkadaşın dediği gibi zaten filmin sonunda mesaj açık\'\'Türkler hala soykırımı kabul etmiyor\'\' peki Türklere yapılan katliamlar soykırımlar ne olacak.bölücü,çeteci ermeniler nerdeydi filmde? olamaz tabi amaç belli bu filmde. \'\'geceyarısı expresi\'\'filminin yaptığı etkiyi yapamamış,ellerinde patlamış bir film