Barton Fink

Ben filmi o kadar da karamsar ve çözülmesi zor bulmadım açıkcası.Final kısmı için biliyosunuz ki filmi sıkıcılığını fln unutturup iyiki izlemiş havası verdirmeye yetiyor.Ama izleyecek olanlar için çok büyük beklentilere girmemelerini tavsiye ediyorum.İzlememiş olsam o final için tekrar 116 dakika harcarmıydım? evet harcardım.John Turturro gerçekten yahudi mi bilmiyorum ama adam duruşu gıcıklığı ve sinir bozucu uyuz tavırlarıyla kesinlikle yahudi olmayı hak eden bi tip :)) 10/7

bu tarz filmleri yorumlamak anlamlandırmak zordur.coenlerin de istediği budur aslında izleyicinin kafasını karıştıran ve herkeste farklı izler bırakan br film.(pulp fiction gibi)bende bıraktığı ize gelince; bikere kesinlikle ince mesajları göndermeleri(özellikle hollywood film endüstrisine)olan bir film,incil den de alıntılar kullanılmış.Bunların dışına yani olay örgüsüne gelecek olursak filmdeki oteli bende bir çok kişi gibi cehennneme benzettim nedeni basit yazı yazmak konusunda tıkanmış bir yazar cehennemin ortasındadır ve cehennemin sıcaklığını gün geçtikçe daha çok hisseder.İşte Barton da yazma konusunda dumura uğramış bir yazardır. bulunduğu otel onun cehennemidir.yazamadığı her an cehennem azabı artar.otelden yani cehenneminden kurtulmanın tek yolu o senaryoyu bitirmektir.duvarda asılı olan kumsaldaki güzel kız portresi cenneti imgeliyor.zor durumdaki Fink in karşısına bir kurtarıcı iyilik meleği olarak komşusu charlie çıkar. ondan ilham alıp cehennemden kurtulması için ona yardımcı olmaya çalışır fakat fink onu görmezden gelir.başka ilham perilerinin peşine düşer ve audrey in güzelliği onun için tercih sebebidir.ancak charlie bu duruma katlanamaz ve audrey i yok eder.barton yazma konusunda aradığı sıradan insan olarak charlie i bir türlü akıl edemez, ta ki dedektifler charlie nin gerçek kimliğini açıklayana dek.nihayet charlie i fark eden fink onun verdiği kutuyu masasının üstüne koyar ve ondan ilham alarak senaryoyu bitirir.ancak fink in dedektiflerle başı derttedir sıcaklık yükselir otel yanmaya başlar, yine imdadına charlie yetişir ve onu dedektiflerden kurtarır içinde bulunduğu cehennemden çıkmasına yardım eder cehennemden(otelden) kurtulan fink soluğu odasında resmini gördüğü kumsaldaki kızın cennet perisinin yanında bir cennet kumsalında alır.FİLM bnce yazma konusunda tıkanmış bir yazarın iç dünyasını, kabusunu anlatıyor.charlie nin odasının gösterilmemesi de buna işaret ediyor bence yani bir gerçeğin değil bir kabusun kahramnı olduğunu...

Barton Fink, Zihninden yepyeni bir dünya ve yaratılar meydana getiren Barton'ın kendi cehenneminde kayboluşudur. Nietzsche'nin Tanrı hakkındaki iğneliyici görüşlerinin Barton'daki yansımasıdır. Şüphesiz ki, Coen kardeşler için yaratım süreci fazlasıyla sancılı olan bir karakterdir. Coen kardeşler bu defa tarzlarının dışına çıkıp, ortaya tam bir sanatsal eser çıkarmışlar. Açıkçası filmi izlemeden önce ekşi sözlük'deki ve buradaki yorumları okuduktan sonra bende filmi anlamama korkusu oluşmuştu; filmi izledikten sonra abartıldığı kadar da anlaması güç bir film olmadığını düşündüm, birazcık araştırmayla aklınızdaki soru işaretlerini kaldırabilirsiniz. İnsanların anlamakta güçlük çektiği sahneler yalnızca son kısımlardaki sahneler. Filmin Coen kardeşlerin diğer filmlerine nazaran daha fazla underrated olduğunu düşünüyorum. Sanırım bunu sebebi de, bütün izleyici kesimine hitap etmemesinden dolayıdır. Dediğim gibi, izledikten sonra kesinlikle sözlükleri tarayıp, hakkında daha fazla fikre sahip olunması gereken bir eser. Coen kardeşlerin diğer filmlerine göre daha çok derinlemesine izlenmesi gereken bir film. Oldukça yavaş işlemesine rağmen beğenerek izlediğim bir filmdi. 7.7/10