Being There

Sağına soluna bir sürü mesaj iliştirilmiş güzel bir dram filmi. Oyunculuklar iyi, konu özgün. Süresi biraz uzun olduğu için sıkılabilirsiniz ama genel olarak keyifle izleyeceğiniz bir film. Herkes kendince mesajlar çıkarabilir. Benim gördüğüm ise kibirden gözü dönmüş Amerikan halkını eleştirerek 'Hangi Amerikan Rüyası'ndan bahsediyorsun abicim sen?' demesidir. Bir roman uyarlaması olduğunu filmi izledikten sonra öğrendim. Öncesinde Jerzy Kosinski'nin bu kitabı okunup sonrasında film izlenebilir. İyi seyirler...

peter sellers ismi şans olan bir bahçıvanı canlandırır filmde. zekası o kadar geridir ki onu yetiştiren kişi onun \"muhallebi beyinli\" olduğunu düşünmektedir. ancak \"şans\"ının yardımıyla önemli bir iş adamının evine yerleşir ve filmin sonunda hayal bile edemeyeceği bir noktadadır. bildiği tek şey çiçeklerdir. o hep çiçekler hakkında konuşur insanlar yorum yapar. o güler, başını sallar, \"yeeess, of course\" der. insanlar inanılmaz zeki olduğunu düşünür. filmin vermek istediği bir diğer mesaj da \"az konuş, akıllı sansınlar\" dır. zira iki lafı bir araya getirmekten aciz karakterimiz konuşmaması sebebiyle çevresinde alim zannedilir. filmin sonunda suda yürür şans. elinde şemsiyesi vardır. yürürken şemsiyeyi suya daldırır. hemen sağ elinin altındaki nokta çok derindir. ama onun yürüdüğü yer ayak bileklerini aşmamaktadır. hiç umursamaz, sebebini düşünmez bile yürümeye devam eder. şanslı olduğunun farkında bile olmayan şanslılardandır. film bu yönüyle woody allen\'in match pointfilmine benzetilebilir. ancak daha önce de belirttiğim gibi o filmdeki karakter şeytani zekasıyla kendi şansını yaratırken şans tamamen iyi niyetlidir. plan kurmaz, kimseyi üzmez.düşük zekalı bir insanın başarılarından yola çıkarsak filmi forrest gumpa da benzetebiliriz. ancak forest hiçbir zaman olduğundan daha üstün bir adam gibi algılanmamıştır. o zaten büyük işler başarmıştır. zekasının, bedeninin el verdiğinden çok daha fazlasını yapmıştır. ama şans sadece şanstan ve saflıktan ibarettir.konu eğlenceli, ancak film durağan. sabırla izlemek gerekiyor. son bir not. filmi kalabalık bir grupla izledim. filmi ben seçmiştim. film boyunca vızıldandı arkadaşlar. \"bu ne biçim film, nerden buldun bunu bikbikbik\" ancak film bittikten sonra filmin sohbeti günlerce sürdü. izlerken kıymeti bilinmese de bittikten sonra akılda kalan filmlerden. biraz da uzun, ama yine de iyi film.

Tüm insanlığa ve toplumsal yaşama bir eleştiri olan Being There, kısaca ''aptalın biri kuyuya bir taş atmış 40 akıllı çıkaramamış'' ata sözünün vücut bulmuş şekli.Sadece iyi görünmesi, kibar ve düzgün konuşması sayesinde derin, gerçekçi, zeki sanılan bahçivan Şansın siyaset ve ekonomi dünyasını etkilemesini gerçekçi ve alaycı şekilde bir dolu güzel göndermeyle izliyoruz.Eserin bu adar etkileyici olmasının iki büyük nedeni varki birisi tabiki peter Selersin kusursuz performansı diğeride yönetmen Hal Ashby'in kurduğu kusursuz denge.(ne cıvıtıyor, nede sıkıyor film)Son kare için bir çok farklı yorum yapılabilir ama bana göre zamanın başlangıcından beri pohpohlanan şişirilen olmadığı özellikleri üzerlerine yapıştırılan tüm liderlere, diktatörlere, azizlere ve tabiki peygamberlere bir taş. 10/8