Selon IndieWire, les meilleurs films de 2024 jusqu'à présent

Film, savaşçı Furiosa'nın (Anya Taylor-Joy) 'Fury Road'da Mad Max ile bir araya gelmeden önceki başlangıç ​​hikayesine odaklanıyor.  Bu başlangıç ​​hikayesinde, genç Furiosa kaçırılır ve Savaş Lordu Dementus'un (Chris Hemswor

"Kötülük Diye Bir Şey Yok", Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı ve büyük jüri ödülünü kazandı. Filmin yönetmeni, 2022’de "Drive My Car" ile En İyi Uluslararası Film dalında Oscar kazanan  Ryusuke Hamaguchi.  Filmde, Takumi ve kızı Hana, Tokyo yakınlarındaki Mizubiki Köyü'nde yaşar. Köyün sakinleri, kuşaklar boyunca doğanın düzeni ve döngüsüyle uyum içinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bir gün köy sakinleri, Takumi'nin evinin yakınında şehir sakinlerine doğaya rahat bir "kaçış" sunacak kamp alanı inşa etme planı olduğunu fark ederler. Yakındaki kentte sıkılanların kaçabilecekleri bir yer olarak sunulan bu yerin kuruluşu aslında kasabanın su kaynaklarını etkileyecek ve bölgenin ekolojik dengesini bozacaktır.

Fazla çalışan ve az maaş alan bir yapım asistanı, çok uluslu bir şirket tarafından yaptırılan bir işyeri güvenliği videosunu çekmek zorundadır. Ancak görüşülen kişi, kendisini şirketin anlatısına uyacak şekilde hikayesini yeniden keşfetmeye zorlayan bir açıklama yapar.

1991 yılında Batı Massachusetts'in kırsal kesiminde 11 yaşındaki Lacy, yaz tatilini evde kendi hayalgücü ve annesinin ona gösterdiği ilginin esiri bir şekilde geçirir. Aylar geçtikçe yörüngelerine üç ziyaretçi girer. Hepsini Janet cezbetmiştir.

İşte ya da evde olsun, zamanının büyük bir kısmını yalnız geçiren Fran (Daisy Ridley), bazen kendi ölümünü gözünde canlandırdığı hayaller kurarak vakit geçirir ve bu alışkanlığının hayatına renk kattığını düşünür. Bir gün Fran, bir iş arkadaşını gülümsetmeyi başarır ve bu olay kendi için bile sürpriz olur. Ardından olaylar, Fran'ın hayatında beklenmedik bir şekilde gelişmeye başlar: Bir buluşma, biraz sohbet, bir kıvılcım. Ancak Fran ile yeni tanıştığı kişi arasında aşmaları gereken tek bir engel vardır, o da Fran'in kendi iç dünyası ve kendisiyle olan mücadelesi.

Ego, arzu ve Amerikan Rüyası ile beslenen bir romantizm hikayesi.

Film, tenis oyuncusu ve koç olan Tashi’nin (Zendaya Coleman) hikayesine odaklanıyor. Tashi, kocası Art'ı (Mike Faist) vasat bir oyuncudan dünyaca ünlü bir Grand Slam şampiyonuna dönüştürüyor. Onu son yenilgi serisinden kurtarmak için, profesyonel turdaki en düşük turnuva seviyesine yakın bir “Challenger” etkinliğinde oynamasını sağlıyor. Art, burada kendini bir zamanlar umut verici ama şimdi sönmüş halde olan Patrick’in (Josh O'Connor) karşısında buluyor. Ama Patrick herhangi bir oyuncu değil; Art’ın eski en iyi arkadaşı ve Tashi'nin eski erkek arkadaşı.

Duyguların bir tehdide dönüştüğü yakın gelecekte, Gabrielle (Léa Seydoux) sonunda kendisini önceki yaşamlarına çekecek ve onu her türlü güçlü duygudan kurtaracak bir makinede DNA'sını arındırmaya karar verir. Daha sonra Louis (George MacKay) ile tanışır ve sanki onu ezelden beri tanıyormuş gibi güçlü bir bağ hisseder. Film, 1910, 2014 ve 2044 olmak üzere üç ayrı dönemi kapsayan, türün sınırlarını aşan bir melodram.

1980lerin Hollywood'unda yetişkin film yıldızı olan ve oyuncu olma hayaliyle tutuşan Maxine Minx (Mia Goth), sonunda büyük şansını yakalar. Fakat gizemli bir katil Hollywood yıldızlarını takip eder ve Maxine'in kirli geçmişini ortaya çıkarma riski doğar.

Terry, pandeminin ilk aylarında eski kocasının Brooklyn evine kapanmış; onun ayağını kırmış 19 yaşındaki Faslı model yeğeni Bahlul'e bakmaktadır.