Diana'yı daha çok yaşadığı aşkı vurgulayarak anlatan daha doğrusu sadece o dönemini anlatan bence yetersiz bir biyografi filmi.Bana kalırsa sadece aşkını anlatan değil daha geniş bir anlatıma sahip olsa ve kısıtlı bir konunun içinde hapis olmadan durağanlaşmadan ilerlese o zaman iyi puanı hakederdi.Zaten imdb den de oldukça düşük puan almış.Puanım 6.9/10

fragmanda bile agladim....canim benim...melek diana

naomi watts çok iyi olmuş izlenir bu film

Bence bu film vasat bir biyografi filmi değil, evet çoğu şeye değinilmemiş ama orta ayarda bir film olduğunu düşünüyorum. Düşününce bu kadar ünlü bir kişinin hayatını hangi film anlatsa bence yetersiz kalacaktı. İzlenmeye değer bir film olduğunu düşünüyorum.

Gerçekten etkileyici olmuş gibi.

Diana'nın ölümünü hatırlıyorum sadece.ilkokuldaydım annem üzülmüştü,filmi izleyince ben de gerçekten üzüldüm bahtsız prensese.güzel ve ama talihsiz olması mısır tarihindeki nefertiti'yi hatırlattı bana.film hakkında okuduklarım filmin gerçekçi olmadığı yönünde, özellikle Hasnat uydurma dedikodu demiş.gerçekçilik bakımından falsoları vardır olabilir ama halihazır hikaye içinde değerlendirildiğinde puanından fazlasını hakediyor

Diana gibi bir ismin biyografisini anlatan bir sinema filmi çekilecekse böyle olmamalıydı.Amaç neydi çok merak ettim.

beş para etmez bir film daha amerikan sineması şu aralar krizde sanırım adam gibi yapımlar çıkmıyor son zamanlarda,bize ne diana nın hayat hikayesinden peh...

Çok eksik var dakikalar geçmedi güzel bi biyografi bekliyodum hayal kırıklığına uğradım

Prenses Diana'nın hayatının bir bölümünü anlatan film.Çok güzel, izlemenizi tavsiye ederim.

Gitmeden yorumları okudum, IMBD puanına baktım ve degşete düştüm. Çok sıkılacağım diye girdiğim salondan çok etkilenmiş çıktım.

kraliçenin izniyle böyle oluyor sanırım.

prenses diananın çocuklarına duyulan özlemi çok az gösterilmiş. kalp cerrahıyla olan ilişkisiyse çok. film yani izlenmesi için çekilir. aşkı konu edinmeseler kaç kişi izler ki? biyografik filmlerin tamamen doğru olması beklenemezdi. güzeldi ama.

yani sonuçta nasıl film? Hayatının dışında nasıl öldürüldüğünü , bilmediğimiz olayları işlenmişse seyredilir.Yoksa bir farkı olmalı normalden.

DÜNYA NIN EN ZARİF EN ETKİLİ KADINIYDI DIANA VE HALEN BU EFSANE SÜRÜYOR BİLİYORUMKİ SONSUZA DEK TE SÜRECEK. SENİN YOLUNDA YÜRÜYORUM SONUNA KADAR DİANA. ERSİN FAİKZADE

Naomi bence iyi bi Diana oynamış,bakısları yuruyusu durusu tam olmus,yavas ilerleyen bir filmdi ama guzeldi...

bu filmi merakla bekliyorum,naomi watts bu rol için kesinlikle biçilmiş kaftan,zaten kendisi bana göre,amerikan film piyasasının en iyi 3 kadın oyuncu arasına rahatlıkla girer...

DÜNYANIN EN ZARİF EN ETKİLİ KADINI OLAN PRENSES DİANA YI BU FİLMDE BANA GÖRE TAM OLARAK YANSITAMAMIŞLAR NAOMİ ROLUNÜ İYİ OYNAMIŞ BANA GÖRE BU FİLM HÜSRAN KEŞKE YAPMASALARMIŞ

Çok çok çok merak ettiğim bir film. Hemen vizyona girsede izlesek..

Çok güzel...Ayrıca bir insan bir role bu kadar mı yakışır. Naomi Watts bir harika :))

Efsanevi prensesin hayatı her zaman ilgimi çekmiştir.Naomi Watts kesinlikle rol için uygun biri.Merakla bekliyorum :)

Muhteşem ötesi bir canlandırmaydı, farkı hiç anlamadım teşekkürler Naomi..

Biran karşımda hakkettn Prenses Diana var sandım. :D Kadın gercekten benzetmişler. Elin adamı yapıyor ya.

Açılış Son Durak filmini hatırlattı.Hayatı boyunca magazin basını tarafından kovalan Diana hayatının son durağı olan Pariste otelde peşinde ölümün soğuk nefesini gölgesini hissetti. Pek başarılı değilsede 20.yüzyılın Anna Kareninası olan leydinin aşkı arayışı ve trajedisini görmek için bakılabilir.

Merakla beklediğim bir film :D

Naomi watts' ın güzel olduğunu zaten bilirdim de, Prenses Diana rolüyle de çok naif bir hale bürünmüş. Kusursuz bir seçim yapmışlar. Ama film meraktan sonuna kadar izlesem de çok iyi bulmadım. Kamera önündeki tanınmış kişilerin dağılmış hayatlarına güzel bir örnek. Bir ara izlenmeli. 10/6.7

Filmde insanı tatmin etmeyen bir şeyler var. Senaryonun eksikleri elbette çok bu belli oluyor. Prensesin içinde bulunduğu kahredici yalnızlık ve hayata tutunma aracı arayışları daha etkili sahnelenseydi çok daha iyi olurdu. Hele ki kaza sahnesinin işlenmemiş olması ise çok eksi bir faktör. 10/6

Az çok hepimiz Diana'nın yaşamıyla ilgili birşeyler duymusuzdur.Filmi izlediğimde bildiğim birkaç şeyin yanlış olduğunu öğrendim.Biyografileri bu nedenle seviyorum.Yanlız filmi çok sönük buldum.Anlatılan kişiye merakım olmasa sonunu getirirmiydim bilmiyorum.

Diana'nın hayatının son 2 senesine tanıklık eden film, özellikle baş rolde akademi ödüllü Naomi Watts' ın yer alması başarılı oyunculuğuyla ayrı bir övgüyü hak ediyor olmalı. Lost dizisinden tanıdığımız Naveen Andrews de aynı şekilde rolünün hakkını verdi de. Film harikulade olmasa da bir Galler prensesinin aşkı için hangi fedakarlıklar yapabileceğini bizlere göstermiş dokunaklı bir dramdı. 6/10

naomi favorimsin izlemediğim filmin kalmadı... inanılmazsın bu filmini de sabırsızlık ötesiyle bekliyorum filmin afişini görünce gerçek diana sandım okadr benzetmşlenr bu rol için görünüşünden,mükemmel oyunclğna kadar biçilmiş kaftansın

özgür düşünceli modern harika bir kadın filmde bunu gayet başarılı bir şekilde anlatılmış

itiraf etmeliyim ki büyük aşkının Dodi olduğunu düşünüyordum.. kalp cerrahı olduğunu bu filmle farkettim. açıkcası beklentimi karşılamadı. özellikle kaza sahnesinin çekilmesini isterdim.o amaçsız, saçma kovalamacanın birkaç hayatı birden nasıl söndürdüğü gösterilmeliydi. Asansör sahnesi ile bitirilmesi olmamış sanki. ve evet - hayatı gerçekten büyük bir yalnızlıktan ibaret olan bir kadının, aşk nasıl değiştiriri izlemek keyifliydi. ve tabi ki Naomi Watts 'a kocaman bir alkış! 10/7

bu filmi sabırsızlıkla bekliyorum...

Filmi izlerken diana hiç aklıma gelmedi bile . Öncelikle yüz dianayı hiç anımsatmıyor , ayrıca bilmediğimiz başka esas bir aşk kaleme alınmış buda dianadan dahada uzaklaştırıyor.Bir prensesin hayatı sadece. Özellikle kraliyete değinilmemişki tepki alınmamak için ama Hasnat karakterinin gerçek yaşamının tamamen açığa çıkması dahada didiklenmesinden çekinilmemiş ! bu hiç etik değil ! ayrıca entrka için Hasnatı kıskandırmak için sanki dodiyi hiç sevmemiş göstermek şık durmamış , ayrıca gerçekten dodiyle bir aşkı ilişkisi varsa bunada yok denilerek hakaret edilmiş.her yönüyle 1 puan

Sadece Naomi Watts için izlenir..

Charles'la ayrıldıktan ölümüne kadarki süreci ele alan bir yapım olmuş. Bence olaylar üstünkörü geçilmiş. Diana'yı hiç tanımayan, hayat hikayesini bilmeyen biri için bu film bir anlam ifade etmez diye düşünüyorum.Benim hayal kırıklığı yaratan bir yapımdı.Puanım 4/10

Prensesi Diana’nın hayatının son iki yılını anlatan bu yapım kesinlikle fazlasıyla eksikleri olan ve en önemli detayların üzerinde durulmadan noktalanan basit bir biyografi filmi olarak seyirciye sunulmuş!Biyografi filmlerinde bazı detaylar muhakkak seyirciye sunulmalı özellikle hayatını değiştiren önemli olaylar,bu gibi yapımlarda vurgulayıcı sahnelerdir.Bu konuda birçok biyografi filmi başarılı çıkışlar yakalayıp hatta çoğu insanın hayatlarına ışık tutmuştur!Diana filmi ise her anlamda objektif baktığımız zaman sınıfta kalan bir yapım!Her insanın hayatını şeffaf bir şekilde başkalarının bilmesi zaten mümkün değildir ama doğru kaynaklar konunun açılımı için daha çok işe yarayabilirdi..Yıllar sonra işleve geçirilen Diana filmi gerekli kişilerden doğru bilgiler alınmadan aceleyle yazılan sıradan bir senaryo olmaktan öteye geçememiş ne yazık ki!Seyirci olarak sürekli görmek istediğimiz naif ve tutkulu bir şekilde Hasnat Khan'a aşık olan bir kadının hikayesi değildi bence..Özellikle Haşnat Khan ile olan ilişkisine filmde fazla ağırlık verilmiş.Naomi Watts Diana Spencer rolü için biçilmiş kaftan olmasa da genel olarak role uyum sağlamış.Makyaj çok daha başarılı olabilirdi bazı yerler dışında Prenses Diana'yı andırmıyordu."Lost" dizisindeki Sayyid rolüyle tanınan Naveen Andrews ise Nasret Khan karakterini çok başarılı canlandıramamış! Diana'nın hayırseverliği,iç dünyasında yaşadığı duygusal çalkantıları,paparazzilerin ona olan yoğun ilgisi,çocuklarına olan yoğun özlemine daha çok yer verilip bilmeyenler için güzel bir biçimde sunulabilirdi.Açıkcası eleştiriye fazlasıyla açık olan bir film..Son olarak biyografi filmlerinin en iyi örneklerinden biri değil bu konuda çok daha başarılı yapımlar var onları izlemenizi tavsiye ederim..

Naomi Watts bu film için doğru seçim olduğunu düşünmüyorum.

‘DOĞRU VE YANLIŞ KAVRAMLARIN ÖTESİNDE UZANAN BİR TOPRAK VAR. SENİ ORADA BEKLEYECEĞİM’ 13.YY MEVLANA… Dünyanın en ünlü kadını, modern zamanların masum prensesi ‘lady di’ nin Paris de bir gece yarısı, sevgilisi Dodi Al-Fayed ile paparazzilerden kaçarken, köprü altında geçirdiği trajik kazada ölmeden önce ki son iki yılını anlatan film; beyazperde seyircisini memnun etmekte oldukça zorlanacak. Çünkü; Naomi Watts’ın Diana performansını, onun - tahminlerine göre - hayattaki yegâne aşkı Pakistanlı kalp cerrahı Hasat Khan’ı canlandıran Naveen Andrews’in performansları oldukça düşük. Filmin sadece gizli kapılar arkasında yaşanan aşka odaklanması, Kraliyet ailesinden bahsedilmemesi ve hatta Diana’nın çocukları ile olan ilişkisine değinmemesi, hikâyeyi bir prensesin yaşa mı değil de, birbirinden farklı kültüre sahip iki insanın imkânsız aşkını anlatan sıradan bir film olmaktan öteye geçememiş. Özellikle Naomi Watts’ın Diana’ya nadiren benzediği sahnelerde -ki bunu sadece BBC kanalı ile röportaj yaparken görebiliyorum – kasan oyunculuğu inandırıcılığını göstermemiş doğrusu. Kate Snell’in kaleme aldığı “The Clink” adlı kitaptan beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmeni Oliver Hirschbiegel her ne kadar teknik olarak filmi kotarsa da Lady Di’nin kazasını filmin en önemli sahnelerinden biri olması gereken kaza sahnesini göstermemiş olması açıkçası filmin en büyük hayal kırıklığı. Her ne kadar şaibeli bir ölüm olsa da paparazzilerin ne tür boyutlar açabileceğini göstermeleri gerekiyordu. Bu eksikliklerinin yanında; Diana’nın ölümünden önceki son iki yılını, tüm dünya kendine hayranken o çocuklarından uzak şatafatlı bir sarayda kalbi kırık yalnızlık içinde tutunacak sevgiler araması ve zor bulduğu aşkı ile yaşadığı inişli çıkışlı problemler izleyiciyi içine alıp sonuna kadar izlettiriyor. Özellikle filmin Mevlana’nın muhteşem sözü ile bitmesi izleyenlerin gönlünde hafif bir burukluk bırakması muhtemel.

Lost'ta Said rolüyle gönüllerimize taht kurmuş olan Naven Andrews rolünde çok iğreti durmuş.Naomi Watts Prenses Diana rolünde olağanüstü bir performans sergilerken aklı karışık cerrahımız Dr Hasnat filmi tek başına mahvetmiş. Aslında tek başına mahvetmiş de sayılmaz, oyuncu castı ve yönetmen de bunda epey pay sahibi. Bu da demektir ki yönetmeni kurtaran Naomi Watts'ın oyunculuğu olmuş.

Prenses Diana mısın yoksa Naomi Watts mı? Bu rolü oynamak için mi dünyaya gönderildin yoksa sen bu rolü oyna diye mi Prenses Diana bu dünyaya gönderildi?

galler prensesi diana nın tüm hayatını baştan sona anlatmaktansa afgan mı Pakistanlı mı ne bir doktora aşık olmasından sonra yaşadığı süreci anlatıyor.filmde öyle aksiyon beklemeyin biyografi ve tam anlamıyla dram tarzı bunu göz önüne alırsak bence film iyi işlenmiş oyuncular da gayet başarılı hakkını veriyor. bu tarzda bir film arıyorsanız önerilir.

Çok güzel bir yaşam öyküsü ve onun kadar etkileyici bir film daha.Ne diyebilirim ki eleştirel olarak.Sade ve güzel bir yapım.Daha iyi olabilir miydi olabilirdi ama bu daha şahane.Keşke kaza sahnesini de gösterselerdi.oyunculuklar doğru bir seçim olmuş ve üst düzey oyunculuklar sergilenmiş.Tavsiye ederim 7/10

Bence güzel bir filmdi. Diana 'nın aşkını anlatıyordu.