Original Title
Falling Down
Year
1993
Duration
113 minute
Director
General Information
Trafik tıkanmış. Terör şehri donatmış. Dükkanlarda ve restoranlarda müşterilere saygı kalmamış. Büyük şehirde hayat, herkesi çileden çıkarabilir. Fakat Bill Foster çileden çıkmıştan da öte. Sıcak bir yaz gününde, tıkanmış bi
Screenwriter
Image Gallery
Last 3 Reviews
Mevlana Hazrat
08.01.2025 20:04
Saltan Kayatimur
08.01.2025 04:37
İlgi çekici bir konusu olan filmin başrollerini Robert Duvall ve Michael Douglas paylaşıyor; ki iyi kide paylaşmışlar, oyunculukları muhteşemdi. Film yarı duruk yarı hareketli geçiyor. Ayrıca eleştirel bir yapım olan bu filmde hepimizden bir şeyler bulabilmek mümkün. Tavsiye edilir; 8/10.
Merdiye Haşim
08.01.2025 01:18
içinde yaşadığımız saçma sistemin dışına çıkan bir karakteri kendine has sinema dili ile anlatmayı başarabilen bir yapım. Joel Schumacher ten beklenen sertlikte...Ama filmin sonu biraz kafa karıştırıcı....Karakterimizin sonunda ölmesi filmsel bir cezalandırma şeklinde de yorumlanabilir.Eğer sistemin dışına çıkarsanız sonunuz bellidir der gibi.Bunun hakkında farklı okumalar yapılabilir ben uzatmayıp kısaca gerilimli seyirler der ve giderim.
Similar Movies or TV Shows
Lists
`` Bekle Keşmekeş Şehir...D-Fens Geliyor... ´´ Kar beyazı gömleğini giymiş,cebine gerekli kalemler yerleştirilmiş,iş çantası hazır bir şekilde yola koyulan bir adam trafiğin tam ortasında kalmıştır.Heryer sanki viran haldedir.İnsanlar,çocuklar bulunduğu yerde sanki birşeyin savaşını vermektedir.Güneşin gözde olduğu bir hava,gürültü,toz duman içerisinde zıvanadan çıkmanın eşiğinde olan adamın artık bir an bile dayanamayacak gücü kalmamıştır.Arabasını olduğu yerde bırakıp oradan uzaklaşır.Şimdi ise tasalanma sırası Wıllıam\'ın değil,vilayetin sorunudur. Gürültü patırtının arasında en iyi açılış sekansına sahip olan filmlerden bir tanesi olan Fallıng Down, Schumacher\'in en verimli zamanlarına denk gelmiş & bu sayede sinema dünyasında kendine çok özel bir yer edinmişti.Aslında buna sevinilmeli mi üzülmeli bilmiyorum.Hızlı kulaçlarla ilerleyen yapım çok daha fazla büyük başarılara ulaşmaya ramak kalmışken bu kadarıyla yetinmekle kalmıştı.Senaristin ise ilk uzun metrajlı sinema filmi.Aynı zamanda oyuncu olan Smıth ilk senaristiklik denemesinde oldukça başarlı olduğunu söyleyebiliriz.Bu konuda devamını getirmemiştir.Ayrıca filmin açılışında ki yol sahnesinde de rol almıştır.Müziklerde ise sinemada iyi bir yer edinmiş sanatçı James Newton Howard çok fazla etkin olmasa da fena değildi.Sevdiğim oyunculardan biri olan Mıchael Douglas\'ın tek başına götürdüğü filmde sınırlı sayıda olan en iyi performanslarından birini bu kaybeden karakter ile sergiliyor. Dışardan bakınca şehirde herkes normal görünür.Ama adamımız içinde bulunduğu dışa vurmaya kalktığında hedef haline geliyor.Ortada bir sosyal sistem,halk normları var.Ama bu rejim yırtık bir matmazel gibi.Herkesin eyvallah deyip boyun eğdiği bu sistemde bu kaybeden adam baş kaldırıyor.İsyanını,başına gelen herşeyi,yaşayamadığı ne varsa,ona ne engel koyulduysa,herşeyin sebebini şiddet yoluyla halletmeye çalışıyor.Bu celallenmenin sınırı neresi ?..Onu bu noktaya getiren durumlar öncesine dayanıyor.Adamımızın başlattığı savaşta karşısına çıkan kişilerde aslında ondan pek farklı değil.Onlar sivrilmemiş olanlar.İzlediğimizde bazen şunu düşünüyoruz; Adam bela mı ?.. Yoksa şehrin kendisi mi başlı başına bir facia ?..Film bazı konularda söz sahibi olmak istiyor ve bu konular hakkında kendi içerisinde eleştiri yapıyor ama bazen de tenkiti kendisi yaratıyor.Mutlaka göz atılması gereken bir film diye düşünüyorum. Ufak bir replik : Seni hiç sevmedim.Neden sence ?..Küfretmiyorsun..Küfretmeyen adam güvenmem. Teşekkürler vaktinizi ayırıp okuduğunuz için...