hayatımda izlediğim en tırt filmdi

Özellikle izlenmesi gereken bir film, Luis Bunuel\'in çoğu yönetmene ilham veren filmdir. Unutmayın Salvador Dali ile yakın arkadaş olan Bunuel bu filmde paranoyayı ve insanların belirli bir kalıpta olmasını o günün şartlarında kendi tarzıyla işliyor. Eğer film okumayı bilmiyorsanız aşağıdaki arkadaş gibi sıkılmalar meydana gelebilir. Sürral bir bakış açısıyla izlenilmesi gereken bir filmdir. Birde izlerken 80 yıl öncesinin şartlarıyla izleyin ..

Yahu bu filmler daha dünya icat edilmeden yapılmış :( dedemin babası bu filmden daha gençtir yhaaaa

Endülüs Köpeği\'nin yanı sıra Bunuel\'in Dali ile birlikte yaptığı ve sürrealizmin en üst seviyeye çıktığı bir diğer filmidir. Filmde -yukarda bilgilerde yer almamakla birlikte- Marquis de Sade\'nin etkileri gözlenmektedir. Filmde en çok bahsedilmesi gereken ise Dali ve Bunuel\'in gene burjuvaziyi yerden yere vuruyor olması. Bir sahnede bir çocugu tüfeğiyle vuran burjuvanın diğer burjuvalarca ayıplanmaması dikkate değer. Lüks şatoda, yatak odasında ihtişamlı yatakta bir ineğin yatması ve balo salonunda dans eden burjuvaların arasından at arabasıyla köylülerin geçmesi muhteşemdi... 

mükemmel ötesi... bir ruh hastalığı salgını gibi.inek sahnesi harikaydı....

Los olvidados ve The Exterminating Angel gibi şaheserleri yönetmiş ve filmografisinde başyapıt film bulunma oranı yüksek olan yönetmenlerden biri olan ispanyol büyük yönetmen Luis Bunuel in 1930 yapımı bu filmi, 1928 yapımı Bir Endülüs Köpeği ile devam eden sürrealsinema örneğini eksiksiz bir şekilde tamamlar..Sıradışı 60 dk lık bu filminde o zamana kadar çekilmesi çılgınca ve aykırı olan sahneleri ard arda filmine yerleştirmiştir..Film hem o zamana kadar yapılmış hem de en az birkaç 10 yıllık dönemde çekilecek filmler için de türü ve sinemasal anlatımı bakımından bir kilometre taşı teşkil etmiştir.Sinema sanatı için şüphesiz büyük ve en devrimci filmlerden bir tanesidir.puanım: 10/10 Filmin yapım tarihi : 1930 dur.

Toplum ahlakçılığına karşı aşklarını özgürce yaşamak isteyen iki insan ve bunun etkisi olarak sergilenen agresif davranışlar, burjuvazi ve o dönemdeki yaşam ve buna karşın yönetmenin eleştiri dolu sahneleri. Afişte de görülen o ünlü fetiş sahnesi gibi dönemine göre çok cesur ögeler içeren bu filmin gösterildiği sinema salonu dönemin sağcıları tarafından bombalanmış, hükümet tarafından 50 yıl yasaklanmıştır.

İspanyol büyük yönetmen Luis Bunuelin 1930 yapımı bu filmi, 1928 yapımı Bir Endülüs Köpeği ile devam eden sürreal sinema örneğini eksiksiz bir şekilde tamamlar. Sıradışı 60 dklık bu filminde o zamana kadar çekilmesi çılgınca ve aykırı olan sahneleri ard arda filmine yerleştirmiştir. Film hem o zamana kadar yapılmış hem de en az birkaç 10 yıllık dönemde çekilecek filmler için de türü ve sinemasal anlatımı bakımından bir kilometre taşı teşkil etmiştir. Sinema sanatı için şüphesiz büyük ve en devrimci filmlerden bir tanesidir. İnsanın ayağına çelme takan, yine insanın yarattığı toplum düzeni…Bunuel, hemen her filminde çılgınca bir yıkıcı arzuyu yansıtıyor bize. İnsanın kendisi için yarattığı ama insanı insan olmaktan çıkaran her türlü toplumsal baskıya böylesi bir başkaldırıyı başka hiçbir yönetmende görmedim. Sartre’nin sözünü çağrıştırdı bana film: “Demek cehennem bu. Hiç aklıma getirmezdim böyle olacağını… Acı, ateş, kızgın ızgara hepsi sizsiniz demek… Ne gülünç şey! Kızgın ızgaranın ne gereği var: Cehennem başkalarıdır.”

Dali ve Bunuel in ikinci kez biraraya geldikleri yapım sürrealist bir film olduğu için anladım haliyle zaten böyle filmler anlaşılmak için yapılmaz kısaca sürrealist yapım sevenlerin beğeneceği bir film

bunuel+dali=şaheserlerin şaheseri. din, aile, burjuva, siyaset, devlet her şeye göndermeler var. tabii sürreal bir şekilde. en sevdiğim sanat akımı ve sinemada pek göremiyoruz, tabii çok küçük bir izleyici grubuna hitap ettiği için olabilir bu. bu film de görmediğimiz fakat benim asık oldugum bu türün en önde gelenlerinden birisi kesinlikle. geç izledigim icin kendime sinir oldum hatta. 1930a göre baya baya asmıs bir film ki 28deki filmlerine de apayrı bir boyutta asıgımdır fakat bu da bir o kadar müthis kesinlikle. ayrıca en sonlarında bir din sorgulaması var ki öyle böyle değil, müthiş zekice kurgulanmış. izlerken bir sürü kez ben ne izliyorum diye düşündürtse de asıl amacı bu olan bu şaheser izlenilmekten geri kalınmamalı, tabii sinemadan anlıyorsanız

Bir kadın ve erkeğin aşkının önünde engel olarak duran aile,kilise ve burjuvanın ağır eleştirisini birçok metaforik ögelerle anlatmaktadır yönetmen,zaten sinemada sürreal akımı başlatan kişidir kendisi ve David Lynch gibi yönetmenleri de fazlasıyla etkilemiştir.Ayrıca yorumlanması muhtemel olan kısımların dışında bazı ögelerin yorumlanması bile imkansızdır bence örneğin!!SPOİLER..Camda yazan not(burası uygun,burda kalabiliriz,kuzenin yazan kağıt),adamın posterdeki kadın eli ile ilgili hayali(bi tahminim var gerçi ya),baloya getirdiği kadın kıyafeti,bakan ile telefonda konuşması ve bakanın intihar edip yerde değil tavanda yatıyor oluşu gibi..SPOİLER SONU