Mahçup Delikanlı

Bu filme, bazı bölümlerinin kendi hayatımla benzerlikler taşımasından dolayı özel bir ilgi duyarım. Yönetmen Orhan Aksoy ve Tarık Akan , Gülşen Bubikoğlu ikilisinin klasikleşmiş çalışmalarındandır.Çok içten,kendini izlettiren fiimin altında müthiş  ciddiyetin sezildiği bir yapımdır.(Bunda yabancı bir filmin Türk versiyonu olmasının etkisi olduğunu düşünürüm ama filmin senaryo hariç tamamen yerli bir yapım olduğunu da gözardı etmemek gerekir..) Senaryonun işlenişi, çekim koşulları,diyaloglar o dönemin filmlerine benzer.Kızın sosyetik aileye mensup bir sporcu olması,oğlanın zamparalığı,kızın ablası ile de çıkmış olması,iki kızkardeşin içine düştüğü zor durum, oğlanın sonunda kıza vurulması ve birden olgunlaşması filmin ana konusudur. Ancak bu filmde dikkati çeken hoş ara konular vardır.Bu ara konularda film birden ciddileşir ve bunu müziği ve yönetmenin çözümleri ile izleyiciye çok iyi yansıtır. Kızın okumak için Ankara\'ya gelmesi,doğal fakülte(Hacettepe Ünv.) iç ve dış çekimleri çok çok etkileyicidir.Zaten Gülşen Bubikoğlu\'na fakülte öğrencisi kimliği herzaman iyi oturmuştur. Tarık Akan\'ın çizdiği azim,durumu kabullenmeme,hatalarını sorgulama gibi karakter tiplemesi de izleyicide çok iyi etki bırakır. Filmin bu özellikleriyle dikkat çekmesi aslında yönetmen Orhan Aksoy\'un ustalığı ile açıklanabilir.İşte bu yüzden filmi bir dahaki seyredişinizde Tarık-Gülşen ikilisinin yanı sıra özellikle bir Orhan Aksoy eseri olarak izlemenizi tavsiye ederim...          

Bu filmden iki tane var. Hata mı yoksa gerçekten ikincibir tane var mıydı?

tv de gördüğümde izlediğim ve hep izleyeceğim filmlerden...