Melankoli
Deborah Fronko
Cameron Spurr
Brady Corbet
Charlotte Gainsbourg
Alexander Skarsgård
Kiefer Sutherland
Stellan Skarsgård
John Hurt
Jesper Christensen
Kirsten Dunst
Udo Kier
Charlotte Rampling
Original Title
Melancholia
Year
2011
Duration
130 minute
Director
General Information
“Melancholia, dünyanın sonunda başlıyor.” diye nitelendiriyor filmi Lars Von Trier.“Filmin konusunun ne olduğunu söyleyebilirim ama nasıl ve niye yaptığımı söyleyemem. Böylece oturup filme kadar komplo teorileri kuracaksınız. Bir plan
Screenwriter
Last 3 Reviews
Binyaşar Vefik
09.01.2025 05:34
Merttürk Ümek
09.01.2025 04:11
ismine aldanıp indirdim aylardır pc'de kayıtlı duruyordu.Hadi izleyim de daha fazla yer kaplamasın dedim ama çok zor bi film başındaki 15dk ve son yarım saat dışında gereksiz ayrıntılarla sahnelerle dolu bir film.Sanat filmlerini çok sevenler izlesin tabii de geriye kalan ben gibi kişiler için tavsiye etmem
Sâmân Meleha
09.01.2025 01:30
Lars von trier nirvanaya ulaşmış bence.Adamın her filmi birbirinden güzel.
Similar Movies or TV Shows
Lists
Bir Cisim mi yaklaşıyor? Hem de Trier eşliğinde..İnsan nereye saklanmalı,kaçmalı ki paçasını kurtarsın?.En güzeli,filmin içindeki sadeliğe dokunmakta.O cazibeli fonuyla,devasa malikanesiyle,kuğu balesi yapan geliniyle,geride kalan insanlarıyla ve küçük bir çocukla arzı endam ediyor.Velhasıl diyor;Size bu kısmiyle eğer hitap edemedim ise,bu özetti bu kadarı yeter devamını izlemeyiniz(: Bir de bakıyoruz ki bütün şatafatın ardında melankoliyanın esaretine kendini hazırlayan/hazırlanan bir kızcağız.Bir evlilik törenine şahit olmamız isteniyor.Kendi törenine yabacı bir kız.Kendine anlam ver(e)meyen etrafına neşeli görünmeyi istemeyen bir kız.Melankoliyi tam şakaklarında hisseden bir kız.Taşıyamadığı bir ağırlıkla kendini insanların arasına sürüklemeye çalışıyor.Ve Justine karakteriyle Dunts'ı canı gönülden tebrik ediyorum.Bir depresyonun faturasını bizlere ağırca malettirebildiği için.Her kadın yaşadığı depresyonu-bunda Trier elinin rolü küçümsenmez elbet-böyle saydam gösteremez.Ya da en azından ben pek denk gelmedim gösterene.Şöyle bir çıkarımım olabilir belki,melankoliyayı filmde yalnızlıkla bütünleyebiliriz.Justine attığı her adımda daha da yalnızlaşıyordu sanki..Ta ki ayakları yerden kesilene kadar.Sonrası içinde yerini edinmiş bir inanç,umut ve ümit.Bütün korkular,hisler,melankoliler birden öteki kadın Claire dönüyor.Claire'de gördüğümse yalan olan herşeyi gerçek kabul etmesi.Onun gözlerinde bir çaresizlik yoktu.Daha ziyade başına gelecekleri düşünüp avazı çıktığı kadar kendini paralayan insanlara benziyordu.Ve bu iki kadın kardeş olmalarına rağmen birbirlerine yabancıydılar.Bir gezegen yaklaşıyordu.Evet..Belki..Ben hiç o yönünü görmdim filmin.Sadece adı geçen bir gezegen.Küçük bir çubukla gelip gelmediğini anladıkları bir gezegen.Bu daha ziyade Trier'in ölümü seçme şekli gibi..Bütün dünyanın aynı anda ölmesi,kaçacak bir yerin olmaması,ne yaparsan yap kurtulamaman.İşte bu fikir Claire'ın aklını kaçırtan.Ölmeyi kim ister ki?Ya da ölümden kim korkmaz ki?Çocuk..Ve Justine korkmuyordu.Çocukların ölümden korkmak için gerekli öğretileri,inançları yoktur.Peki Justine? Soruyoruz Justine:''sihirli mağara herkesin yapabileceği bir şey mi?'' Cevap kısık sesle taa o küçük mağaradan kulaklarımıza ulaşıyor ve.