Yedi Samuray

Filmin 3 saat 27 dakika olmasına bakmayın, 1 saatte filan bitiyor anlamıyorsunuz bile.

"Çoğu zaman, sadece konuşmak bile insanın içini rahatlatır. Çektiğin acıları anlatırsan onlardan daha kolay kurtulursun." Bir film düşünün, Yapımından sonra uzun bir süre geçse de kendini hala seve seve izlettirebiliyor, Hala öneml bir ölçüde hayran kitlesi bulabiliyor. Shichinin No Samurai\Seven Samurai'de böyle bir yapım işte. 1954 yılındaki kısıtlı imkanlara sahip olan Japon sinemasının bağrından çıkagelen altın bir yapım. Basit bir konuya sahip olsa da, bu filmin "En iyi film"lerin içinde anılıp, bir "Masterpiece" olmasının en önemli sebepleri, bana göre yönetmenin filme kattığı estetik ve konunun yavaş yavaş, sindire sindire ve tadını çıkara çıkara işlemesidir. Film beyazperdelere aktarıldıktan 6 sene sonra, Amerikalılar dayanamayarak filmin "The Magnificent Seven" adındaki kopyasını çekmişlerdir. Konu olarak, 16. yüzyılın başlarında bir köy halkının, köylerine didişen ve köylerini yağmalayan haydutlara karşı birleşerek ve direnerek verdikleri mücadele anlatılıyor. Harika bir halk dayanışmasının örneğini görebiliyoruz. Bazen insanlar yurtları için canları pahasına türlü türlü fedakarlıklara girebilirler. İmkanları kısıtlı olan köy sakinleri, düşünüp taşınıp; filmin adından da anlaşılacağı üzere "Yedi Samuray"ı bir şekilde çağırıp, son kurtuluşları olan halk dayanışmasını daha da güçlendirmeyi amaçlamaktadırlar. Filmin neredeyse herkesin rahatlıkla anlayabileceği biçimde basit bir kurgusu ve olay örgüsü var; dikkatsiz bir şekilde izleseniz bile bir şekilde anlayabiliyorsunuz filmi. Ama oyuncular Asya'lı olduğundan, yüzleri o kadar çok birbirine benziyordu ki, bu aşırı benzerlik bazı kısımlarda kafamın karışmasına ve oyuncuların bazılarını ayırt edemememe sebep oldu. :) Toshiro Mifune'un oyunculuğu filme ayrı bir renk katmış. Toshiro'nun oynadığı karakterin, karşı taraftaki askerlerin içine çaktırmadan sızıp, yanına oturup muhabbet ettiği sahne çok komikti. En zor anlarda bile bu yedi samuray'ın yüzlerinin gülmesi ve ortalığa pozitif bir enerji saçmaları da filmin kasvetli havasını büyük ölçüde yok ediyor. Film, yaklaşık 3 buçuk saatlik bir süre zarfına sahip olduğu için, hızlı ve hareketli bir film bekleyen izleyici kesimini büyük ölçüde hayal kırıklığına uğratabilir. Bu yüzden sabırsız izleyicilerin şimdiden uzak durmalarında fayda var. Yapım yılını da göz önünde bulundurarak değerlendirmenizde fayda var; Özellikle de, o yıllardaki Japon sinemasının içinde bulunduğu durumu da göz ardı etmemek gerekir. Sinemaya böylesine altın değerinde bir klasik kazandırdığı için Akira Kurosawa ustaya en içten saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Ölmeden önce bir kez de olsa izleyin.. 9.0/10

herkesin dediği gibi 3.5 saat sürmesine rağmen bir an bile sıkılmıyosunuz ben animesinide izlemiştim bunun gerçi animesinde uzay teknolajisi var robotlar falan. izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.