Sophie Scholl\'un yakalandıktan sonra polis memuru Robert Mohr tarafından sorgulanışı ne denli başarılı anlatılmışsa devamında (karikatürize, komik, yapay) mahkeme sahnesi o derece kötü olmuş. Film Faşizmin azgın ve insanlık dışı yönünü yansıtmaktan uzak durmakla kalmayıp, bir de kahve, sigara ikramları ve ailelerle açık görüş gibi gerçekliği olmayan sahnelerle normalleştirilmiş. Evet faşizmin en küçük karşı duruşa bile tahammülü yoktur. Kahramanlarımız da mektup ve bildiri yoluyla \"Nasyonal Sosyalist\" düzeni yıkmak istemektedirler. Bu nedenle faşizm tarafından cezalandırılmaları gayet doğaldır. Ancak filmin sonunda, diğerlerinden bahsedilmeksizin bu eylemler yükenilen paye, canları pahasına direnen savaşan ve büyük bedeller ödeyen yurtseverlerin, hümanistlerin, sosyalistlerin. Yahudilerin gerçek değerinin gözardı edilmesi demek. Zaferi çağrıyı yapanlar değil bunun için savaşanlar ve bedel ödeyenler kazandı. İyi başlayıp kötü biten bir film. 5/10

Alman nasyonel sosyalizmine bambaşka bir açıdan bakılmış.sıradışı bir ikinci dünya savaşı filmi...

"Siz Georg Elser'in yaptığı gibi, Münih'de halka açık bir birahaneye bomba koymadınız. Yanlış sloganlarla bile olsa barışcıl yollarla savaştınız..."...Böyle diyor SS polisi Nazi rejimine karşı bildiri yayınlayıp dağıtan Sophie Scholl'a. Bunun gibi bir sürü zeka ürünü ve düşünmeye sevkeden cümle mevcut filmde... Gerçek mahkeme tutanaklarına dayanılarak beyazperdeye aktarılan, diolag ağıırlıklı olmasına rağmen hiç sıkmayan, gerek Nazi yönetimi yanlılarının gerekse onlara karşı olanların; düşüncelerine ne derece sıkı sıkıya bağlı olduklarını çarpıcı bir dil ve etkileyici bir finalle seyirciye yansıtan bir film...10/8

Nazi Almanyası Filmleri içinde en İyi 5 Filmden biri.Bunu ben söylemiyorum.Otoriteler söylüyor.Bu bir Başyapıt...Bir kadın tek başına Nazilere meydan okuyor.Gerçekte yaşanmış Gerçek bir Başyapıt...

Nazi diktasına karşı halkı bilinçlendirmek adına bildirge dağıtan üç gencin yargılanmasından infazına kadar geçen süreci işleyen film etkileyiciydi. 8.3/10

Sistemin lideri. Sistemi işletenler. Sistemden çıkar sağlayanlar. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyenler. ve, Sisteme karşı çıkanlar.. Sistem=Bozuk düzen Çok iyi film..

Sophie Scholl'un yargılanma sürecini anlatan muhteşem bir yapım.

Nazi hegemonyasına karşı, halkı ayaklanmaya davet eden bildiriler dağıtırken yakalanan Sophie Scholl ve abisinin mahkemedeki yargılanma süreci anlatılıyor. Film boyu bir sorgulama hali izleyeceksiniz, bu yüzden diyaloğa yönelik bir film olduğunu baştan hatırlatayım. Sistem içindekilerin, durumun farkında olarak yaptıkları ayrı bir tezat oluşturuyor. Bu şuna benziyor: Sen bir bankta biriyle oturuyorsun, yanındaki yanmaya başlıyor, yardım etmek yerine, diyorsun ki daha bana sıçramadı… Yaşanmışlığı tabi ki acı bir olay. Lakin filmsel anlatımı beni etkilemedi. 10/7.1

Nazilere ve ideolojilerine karşı bildiriler dağıtan bir grup cesur Alman gencinin hüzünlü öyküsü.Gerçek olaylara dayanan bu yapımdan günümüz Türkiyesinin gençlerinin ders alması gerek.8/10

Sürekli aynı temalı nazi filmi seyrederim diye bu filmi hep erteliyordum ama keşke daha önce seyretseymişim . Gerçek olaylardan alınmış yapım Sophıe'nin son günlerinin anlatıldığı bir kaçgünü ve saati anlatıyor . Almanyanın içinden hiç kimse yok mu bunlara karşı gelen diye hep sorardım , çok sağlam karekterde olan iki kardeşin yatıkları hiç kolay değildir. Herkes bu cesareti gösteremez , dik durmak , karekterli olmak , savunduklarını sonuna kadar savunmak hiç kolay değildir. Sophıe karakterine bayıldım ve çok beğendim . İki saat olmasına rağmen film sizi alıp götürüyor hiç sıkılmıyorsunuz . Okuldaki o bildirilerin dağıtımı sıradaki gerilim çok başarılı yansıtılmış .

Film Stalingrad hezimetinden sonra can çekişen Nazi yönetimine karşı pasif direnişin akıllara kazınan en iyi örneğini sergileyen Beyaz Gül topluluğunu anlatıyor. Sophie ve Hans Scholl kardeşlerin hazırladıkları ve kentte büyük yankı uyandıran bildirileri üniversitede dağıtırken yakalanması ve 4 gün içinde gerçekleşen yargılanma süreçlerine şahitlik ediyoruz ki film belgeler ve tanıklarla hazırlanıyor. Nazi dehşetini başka bir açıyla gözler önüne seriyor. Başka açıyla diyorum çünkü ortada cephe yok, karabiner tüfekleri yok sadece fikirler, inançlar ve özgürlük var. Sophie ve Hans Scholl'ün hikayesi, gençlikleri, direnişleri ve gösterdikleri büyük cesaret çok güzel işlenmiş. Başlangıç sahnesinde 2 genç kızın plaktan dinledikleri şarkıya eşlik etmesiyle ümitvari bir merhaba sunuyor lakin filmin son sahnesi başlangıcından daha umutlu bitiyor: "Yaşasın özgürlük!" Karakterlere hayat veren oyuncular filmin en büyük artılarından biriydi hepsi son derece başarılı bir performans sergilemişti. Özellikle Fabian Hinrichs'in Joaquin Phoenix'e olan benzerliği aşırı dikkatimi çekti. Nazi Almanyası ve WW2 konulu nadide filmler arasında yer edindi benim gözümde en son Anthropoid'de bu kadar etkilendiğimi hatırlıyorum. Her şeyin ötesinde iyi ve özverili bir filmdi. İzlemek konusunda kimse kuşku duymasın. 10/9.5

Filmi iki bölüm hâlinde izleyenler anlayacaktır ki ikinci bölüme geişle birlikte, film bambaşka bir boyuta ve drama evrilmekte. Nazi ALmanya'sının ifade özgürlüğüne fırsat vermemesi, yönetim erkini ve halkı, Hitler diktasındaki bir amaca zorla inandırması, işlenen onca cinayet ve katliamlar derken, tüm bunlar genel hatlarıyla Sophie üzerinden aktarılyor, Sophie'nin karşısında ise bütün bir rejimin yer aldığını görüyoruz. Çoğunlukla, diyalog üzerine temellenen film, iki saatlik bir zaman dilimi içerisinde, sizi vicdanınıza ve insanlığınıza bırakıyor. Ayrıca, Sophie Scholl rolüne hayat veren oyuncuyu çokça takdir etmek istiyorum. Gerçek bir hikayenin asıl aktörüne,inanılmaz bir doğallık katmış. Puanım 8/10

Benim bildiğim bir Mehmet scholl vardı eskiden güzel top oynardı bu sophıe scholl ‘de güzel bir film yapmış ve oynamış 😊

gerçek yaşanmışlık içermesi izleyiciyi hüzne sevk ediyor.Mahkeme sahnesi ve öncesi iyi açılarla çekilmiş ve final sahnesi de buna hizmet etmiş.İzlemek isterseniz keyifli seyirler.

"Kanunlar değişir ama vicdanlar aynıdır" Ve gerçekten de öyle oldu film o kadar kaliteli yapılmış ki o zamanlardan bir kesitmiş gibi tarihe tanıklık hissi yaşadım. Konusu çok net oyuncular çok net oynamıştı sonunu tahmin ediyorsunuz ama atmosferin içinde o duyguları size geçiriyorlar iki tarafı da anlıyorsunuz O döneme merakı olan kesinlikle izlemeli 10/8.4

Cesaretlle aptallık arasın da da ince bir çizgi vardır ki iki idealist kardeşin, aptallıkları sonucun da düştükleri durumu izliyoruz. Durgun bir işleyişi olsa da özellikle sorguda ki diyaloglar oldukça iyi düşünülmüş ve başarıyla uygulanmış. Yine de ne anlatımı nede finaliyle beni pek etkilemedi, Georg Elser (Elser) yada Claus von Stauffenberg (Valkyrie) hikayeleri çok daha güçlü ve etkileyici.

Gerçek yaşamdan alınmış bir senaryosu var. Nazi Almanyası sistemine ve Hitler´e karşı duran bir grup Alman gencinin - Sophie Scholl´ün yürek burkan hikayesinin ele alındığı başarılı bir Alman filmi. Düşünceler‚politik fikirler‚karşıt görüşler film boyunca karakterler tarafından öyle güzel tartışılıyor ki filmde pek bir hareket olmamasına rağmen yine de izlerken filmin büyüsüne kapılmamak mümkün değil. Oyuncu performansları üst düzeyde‚ filmin atmosferi yansıtmak istenilen döneme son derece uygun. Nazi Almanyası ve 2.Dünya Savaşı konulu filmler için kaliteli alternatif filmlerden... 8‚0 / 10    

hiçbir abartıya yer vermeden mücadeleci bir kadının son günlerine yer veren bir film. hatta bana yer yer fazla soğukkanlı geldiğini söylemeliyim.

Sanık koltuğundaki Sophie Scholl'dan son sözlerini soran mahkeme başkanına: "Yakında bizim durduğumuz yerde siz duruyor olacaksınız."

Çok iyi iki kelime ile anlatılırsa. Bu hikaye etkileyici ve düşündürücü. Harekete geçiren, izledikten sonra isyan bayrağını çektiren bir film.

doğrusunu söylemek gerekirsen sıkıldım filmden, gerçek bi hikayeyi çok sıkıcı aktarmışlar izleyiciye..