Romantik bir dram ile bir korku filminin birleşimi olan bu bağımsız yapım, Gürcistan ormanlarında geçiyor. Birbirlerine âşık genç nişanlı çift Alex ve Nica, Kafkas Dağları’nda geziye karar verir. Bölgeyi iyi bilen Dato’yu rehber olarak tutarlar ve hep birlikte ormanın romantik olduğu kadar ürpertici de olan manzarasına doğru yola çıkarlar. Ancak karşılaştıkları bir güçlük, sevimli çiftimizin sakin yolculuğunu bir sadakat ve erkeklik sınavına çevirecektir. Prömiyerini Locarno Film Festivali’nde yapan film, doğayı fon alan görkemli mekân kullanımı ve çarpıcı performanslarıyla büyük ilgi gördü. Türkçe Altyazı.org'dan alıntı

Fragmandan anlaşıldığı gibi güzel bir alman yapımı filme benziyor inş ters köşeye yatırmazlar :)

Film tam anlamıyla zaman kaybı! Oyunculuklar çok kötü, konu desen ne olduğu belli değil, anlatmak istedikleri şey çocukça, komik. Şuraya yorum yapan 4 kişi dağlara çıksak bundan daha kötü bir film çekemeyiz. Filmdeki tek güzel şey manzara oldu benim için. Ayrıca filmde Türkleri ve Türk insanlarını aşağılayıcı, küçük düşürücü bir sahne de var! Bu kadar berbat bir film çekiyorsunuz ve üstüne üstelik bir de Türkleri aşağılıyorsunuz kendi aklınızla! Bu film için sakın sinemaya falan gitmeyin! 2/10

başkanı olduğu 31.İstanbul Film Festivali Altın Lale Uluslararası Yarışma’da en iyi filme verilen Altın Lale Ödülü’nün sahibi oldu.

ne fragmanından birşey anladım ne de film özetinden. gizeme bak arkadaş; yaşadıkları bir olay sonrası hayatları artık eskisi gibi olmayacakmış, ne olmuş acaba, tuvalet kağıtları mı bitmiş dağda dolanırken... güzele müzele de benzemiyo arkadaş...

Vallah hiç birşey anlamadım arkadaş fragmandan tam bir KAPALI KUTU film

Yoksa Yılmaz Erdoğanın oynadığı gergedan mevsimi filminin devemi mi :)

Gene sadece İstanbul da vizyona girmesi harika olmuş=@

hacı fragmanda pek fazla bir süpriz gözükmüyor ama ... olacağını da sanmıyorum ama film ilgi çekici

aslında mantıklı bir fragman tekniği,biçok filmi izlemediğim halde konusundan tut olayın gidişatına kadar biliyorum sadece fragmanı izleyerek... o zaman filmi izlemenin bir anlamı kalmıyor,gizemli olması daha iyi

Malum sinemalar getirmedi filmi ama izlemek istiyordum. Çok hoş bir tesadüf ile DESEM sayesinde izleme şansı yakaladım. Açıkçası ben filme büyük beklentilerle gitmedim. Çünkü tekniği az çok ortada idi. Bilinen filmlerden farklı olacağı kesindi. İnsanların beğenmemesini de anlıyorum. Çünkü gerçeklik ilgilerini çekmiyor. Hayatları o kadar sıradan ki en azından 1-2 saat olsun bundan sıyrılıp amerikan filmlerindeki gibi saçma sapan şeylerle bunu unutmak istiyorlar. Ben farklı bir nefes aldım, bazı gereksiz şeyler yok değildi, insanı derinden etkileyecek ilhamlar vermiyordu ama hayattan bir kesitti, üstüne düşünebileceğiniz bir şekilde bitti.

seyrettiğim en kötü filmlerden biriydi...

Festival filmi sanki, Gürcistan'da rehber eşliğinde dağ bayır gezen nişanlı bir çifitin yol hikayesini anlatıyor. Diyalog yok denecek kadar az. Yavan bir film.

Film başlarda sarsa'da, sonlara doğru sıkıcı olmaya başlıyor. Ben sıkıldım açıkcası...

Sanat filmi seven biri olarak dağda bayırda dolaşan insanların diyalogsuz, metaforla süslü halleri beni de sıktı. Aslında bunlar neden sanat filmi Hollywood yapımları değil anlayamadım. Klişelerinden sıyrılsa şu Hollywood sineması bu filmin bütün süresi boyunca anlatmaya çalıştığını ya da göstermek istediğini tek bir sahnesinde verir, veriyor da. Usta sinemacılar filmlerinin hem bütün bir kitleye hem de sanat severlere hitap etmesini sağlıyor. Bu gibi filmler çekmek çok kolay. Hiç zor değil. Uzak çekimlerde oyuncuların yürüyüş sırasında kadraja girip çıkmaları falan ben de çekerim bunları hem de bir anlamlar yüklerim ki. Kadın erkek ilişkilerinden bahsederim, birkaç anlamsız sahne altı okunamayan ya da tam bilinemeyen sahne koyarım. Gürcüce konuşuyorlardı sanırım bu filmde, ben Mayaca konuştururum ulan. Altın Lale almıştı sanırım Nuri Bilge'nin jüri başkanı olduğu bir jüriden. Neyse Türkiye'den bir hediyemiz olsun. Ne de olsa "Avrupalı bile" değiliz. Filmden de pek anlamıyoruz haliyle. Şöyle anlaşılmasın: Filmden sıkılmış. Ben sıkılmadım ama süresini doldurabilecek bir film değil. Film izlemek boş vakit işi değildir. Bir şeyler öğretebilir, fikirlerini geliştirebilir insanın ama bu film boş adam işi olmuş.

Şu filmde varya yemin ediyorum hiç bir şey yok ya vallahi billahi bomboş bir film olmuş...Hayatımda bu kadar sıkıcı izlediğim nadir filmlerden birisi...BBizim Nuri Bilge Ceylan'a falan laf edenler varya kesinlikle bu ffilmi izlemeliler..İbretlik resmen ya...Sanat filmi yapıcam diye bütün film boyunnca dağ bayır yürümek nen demek ya...En azından Bir Zaamanlar Anadolu'da Nuri Bilge bir konu işliyor...Bir olay var ortada...Şu filme bakın ya...Dağda bayırda gez ...Milletin osurmasını , işemesini , kusmasını sı.masını göster film boyunca...Bir silah dogrulttur , bir de derede ayagı kaysın düşsün başrol oyuncun ...Noldu film yaptım...Bırak allah aşklına ya...Sanat filminden anlayamayacak kadar salak yerine koymaktan başka bir şey değil bu insanı...Yeri geldiğinde bütünn festival filmleirni gözü kapalı izleyebilenn birisi olarak şu filmden gram keyif almadım...En küçük bir hareket yok...Konu yok...Aksiyon yok...Hareket yok...Hadi replik yok anladık da ...Adam gibi oyunncuların söyledikleri , gösterdikleri vücut dilleriyle betimlemeler de yok...İnanın zaman kaybı ya...Tam anlamıyla zaman kaybı..Başka bir açıklaması da yok..Şu filmi izleyip de hayatımdan giden 2 saaate acıyorum başka bir şeye değil...0/10

hayatınızdan 115 dk kaybetmek isterseniz açın izleyin utanmadan gerilim yazmışlar filmin türüne. bu film her türlü hakareti hakediyor filmde değil al eline kamerayı çimleri çek çek dur. ben telefonumun kamerasıyla parkta bir film çeksem o da festival filmi kategorisine girecek demekki. diycek bişey bulamıyorum filme puanım SIFIRIN ALTINDA EKSİ YÜZ dahada düşük puan aklıma gelmedi.

Başı ola ama sonu olmayan bir yol hikayesi. Gerçek hayattan bir kesit sunuyor. Doğayla iç içe bir film işte.

Divxplanetten alıntı.... Birbirlerine âşık genç nişanlı çift Alex ve Nica, Kafkas Dağları’nda geziye karar verir. Bölgeyi iyi bilen Dato’yu rehber olarak tutarlar ve hep birlikte ormanın romantik olduğu kadar ürpertici de olan manzarasına doğru yola çıkarlar. Ancak karşılaştıkları bir güçlük, sevimli çiftimizin sakin yolculuğunu bir sadakat ve erkeklik sınavına çevirecektir.

Doğayı izlemek değil de dinlemesini gösteren başarılı bir çalışma.Sinefillerin bu yapıma şans tanımalarını isterim.İyi seyirler. DipNOt:Aksiyon meraklıları uzak durun.

İzlediğim en kötü filmler listesinde yerini aldı. Bana sanat manat demeyin Allah aşkına. Evde bir günümü çeksem bundan daha başarılı ve mesaj içerikli olur. Yazık giden zamanıma

‎3 ödüllü, Bir çok film festivali programına alınmış olan ve farklı bir his uyandıran bu özgün yapımı kaçırmamak gerekiyor diye düşünüyorum:)