The Possession of Michael King

İzlemezseniz bir şey kaybetmezsiniz. Ahım şahım bir film değil. Diğer yandan izlerseniz de sıkılmazsınız. Gerilim dozu yüksek. Konu klişe olsa da başrol oyuncusunun performansı şahane. Adam tek başına götürmüş zaten filmi.

Korku türünün hayranı olarak filmi beğendiğimi söylemek isterim. Öncelikle konunun başlangıcı ve gidişatı benzer türdeki filmlere göre farklı. İzlenebilecek hemen her korku filmini izlememe rağmen bir korku filmini gece ve tek başıma izlerken korkmama gibi bir şansım neredeyse yok. Bir türlü alışamadım sanırım. Bu filmde beni fazlasıyla yerimden sıçrattı. Bazı arkadaşlar gibi, 'aniden çıkan görüntü ve yüksek sesle herkes korkar' klişesine yer vermeyeceğim çünkü Korku türünün başlıca korkutma senaryolarından bir tanesi budur. Kimse bunu yadırgamamalı. Aksi halde saçmalamış olacaktır diye düşünüyorum.Her neyse, oyunculuk gayet başarılıydı. Senaryonun başlangıcı ve gidişatı hakkında zaten yorumumu belirttim. Şaşırtıcı bir son da gelseydi tadından yenmezdi. İzlenebilir, hoş bir korku filmi. 7 / 10 Not : Senaryo gidişat yolu farklı seçilmiş olsa da işlenişi başta Paranormal Activity olmak üzere birkaç korku filmini anımsatıyor. Bu konuda özgün bir yapım olmasa da filmlerin belli bir noktaya kadar birbirinden etkilenmesine karşı birisi değilim.

Olumsuz eleştirilere bakmayın. Dibinize kadar korkabileceğiniz sağlam bir yapım. Yaratıklarla, kapıların kendi kendilerine açılıp kapanmalarıyla korkutmak yerine, hakikisinden size korkuyu yaşatıyor. Paranormal Activity'ye benzetenler var. El kamerası ile çekilmesi dışında (filmin tamamı el kamerası ile geçmiyor) ortak hiç bir yönü yok. Ona bakarsanız 10 puanlık filmde de bir katil var, 3 puanlık filmde de katil var :) "O zaman katiller ortak, aynı film çekilmişti zaten" diyebilirsiniz. :) Ayrıca her izlediğiniz filmi tamamen gerçek hayata uyarlamaya çalışmayın, o zaman film izleyemezsiniz. Uzun lafın kısası, imkanınız varsa ve korku filmlerini seviyorsanız memnun olacaksınız.